Giriş Bu derlemenin amacı, pandemi sürecinin madde kullanım bozuklukları ile psikiyatrik tedavi ve izlem sürecine olan etkilerini tartışmaktır. Çin’in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde (SARS-CoV-2) virüsü kaynaklı solunum yolu hastalığı tespit edilmesinin üzerinden 29 Kasım 2020’ye kadar Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1.444.596 kişinin bu hastalığa bağlı öldüğü bildirilmiş, 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü bu hastalığı pandemi olarak ilan etmiştir. Bunu izleyen süreçte hayatın her alanında değişiklikler olmuş; sosyal aktivitelerde, eğitim alanında, çalışma koşullarında köklü değişiklikler ortaya çıkmış ve farklı bir yaşam tarzına geçiş olmuştur. Yöntemler Bu derleme için MeSH (Medical Subject Headings) kriterlerine uygun olarak pandemi ile ilgili 51 çalışma saptanmış, olgu sunumları çıkartılmış ve 30 çalışma incelenmiştir. Pandemi süreci tüm insanlar için izolasyon, yalnızlık, geçim kaynaklarını kaybetme, ölüm korkusu ve alışılmadık bir yaşam tarzı yaşamak zorunda kalma gibi zorlayıcı koşullar ortaya çıkarmış, psikiyatrik hastalıkları olan kişiler içinse bu durum daha da zorlayıcı bir hal almıştır. Bu kişilerin, salgın sırasında sağlıkları ile ilgili endişe ve korkuların ve alışılmadık bir yaşam tarzı yaşamaya zorlanmalarının bir sonucu olarak daha da kötüleşmiş olabilir. Özellikle madde kullanım bozukluğu tanısı ile izlenen olguların bu şekilde stresli durumlarda madde arama davranışları ve kullanmaları artmıştır. Pek çok uzman, pandeminin neden olduğu kaygı ve belirsizliklerle mücadele etmenin madde kullanımı ve eşlik eden bozukluklarda dünya çapında bir artışa yol açabileceğine inanmaktadır. Araştırmalar, COVID-19 salgını nedeniyle, en yaygın olarak alkol, sakinleştirici ilaç ve madde kullanmaya başladığını veya daha öncesinden olan kullanımlarının arttığını göstermektedir. Hem alkol ve madde kullanım bozukluğuna eşlik eden tıbbi durumlar (kardiyopulmoner hastalıklar ve ilgili risk faktörleri gibi) hem de ilaç-ilaç etkileşimleri (COVID-19 ilaçları ile kötüye kullanılan maddeler veya bağımlılık tedavisinde kullanılan ilaçlar arasındaki), diğer faktörlerle birlikte alkol ve madde kullanım bozukluğu tanılı kişilerin COVID-19 enfeksiyonlarıyla ilgili daha fazla komplikasyon yaşamasına neden olabilir. Ayrıca sağlık hizmetine erişiminde kısıtlılık ya da sorunlar olan gruplarda hem alkol ve madde kullanımı daha sık karşımıza çıkmakta hem de COVID-19 enfeksiyonu daha ağır seyretmekte ve tedavi süreci daha da zorlu olmaktadır. Tartışma Pandemi sırasında çocuk ve ergen yaş grubunda, alkol ve madde kullanımına karşı koruyucu olabilecek olumlu arkadaşlar ve okul, düzenli eğitim gibi faktörlerin ortadan kalkması ve kaygı, mutsuzluk, belirsizlik gibi tetikleyici faktörlerin artması da ergenlik döneminde alkol ve madde kullanım bozukluğu riskini arttırmaktadır. Sağlık sisteminin işleyişinde ortaya çıkan değişikliklerin sonucu olarak hastaların tedavilerinde aksamalar ortaya çıkabilmektedir. Bazı hastaneler alkol ve madde kullanım bozukluğu hastalarını bu süreçte kabul edememiş ya da hizmet kapasitelerini kısıtlamak zorunda kalmıştır. Bu nedenlerle de tedavi süreçlerinde değişiklikler olmuştur. Telesağlık, bazen teletıp olarak da adlandırılır, telekomünikasyon teknolojisini kullanarak sağlık hizmetlerinin uzak mesafeden sunulması olarak tanımlanır ve bu süreçte hastaların takip ve tedavisi için çok daha önemli hale gelmiştir.

The aim of this review is to investigate the effects of the pandemic on substance use disorders and psychiatric care. Coronavirus disease 2019 (COVID-19) is a severe respiratory syndrome caused by coronavirus 2 (SARS-CoV-2) and has become a global pandemic rapidly. As a result of anxiety and fear for their health and careers, and the life they are forced to live in an unfamiliar lifestyle, the condition of people with psychological issues may have deteriorated during the pandemic. Many experts suggest that the pandemic may contribute to a global rise in drug use disorders as individuals deal with the anxiety and uncertainty caused by the pandemic. Some studies show that over half of the participants either started using or increased the use of medications or substances, most commonly alcohol and sleep aids, as a result of the COVID-19 pandemic. The COVID-19 pandemic is disproportionately affecting particularly vulnerable individuals who use drugs. Together with other factors, both comorbid diseases in substance use disorders (SUDs) (especially cardiopulmonary diseases and associated risk factors) and drugdrug interactions (between abused substances or SUD treatment medicines and COVID-19 treatment drugs) can lead to further complications for people with SUDs when they experience a COVID-19 infection. Also, during the COVID-19 pandemic, some hospitals could not accept SUD patients; partial hospital programs have adjusted their enrollment criteria, denying or delaying acceptance. For these reasons, there have been changes in the treatment processes. Telehealth has become much more important. Telehealth, also often called as telemedicine, is characterized by telecommunications technology as the delivery of health care over a distance.