Psikoloji Çalışmaları; 2020;40(2):561-578
Yaşlılarda Depresyon ve Tekrarlayan Olumsuz Düşünce:Yürütücü İşlev Bozukluğunun Özgün Rolü
YS İlkmen, Ayşe Altan-Atalay
Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul
Yaşlılarda depresyon ciddi sonuçlara sebebiyet vermektedir, bu yüzden depresyona hassasiyet yaratan faktörleri
anlamak, gerekli terapi yöntemlerinin geliştirilmesinde ve uygulanmasında faydalı olacaktır. Yaşlılıkta depresyona
sebep olan risk faktörlerinden birisi yürütücü işlev bozukluklarıdır. Yürütücü işlevler üzerinde olumsuz etkisi olabilecek
bir faktör geçmişte olmuş veya gelecekte olabilecek olaylara ilişkin kontrol edilemez, soyut, tekrarlayan ve genelde
olumsuzluk içeren düşünme eğilimi olarak tanımlanan tekrarlayan olumsuz düşünce şeklidir. Bu araştırmanın amacı
farklı yürütücü işlevlerin geriyatrik depresyon ve tekrarlayan olumsuz düşünce arasındaki ilişkide biçimlendirici etkisini
araştırmaktır. Araştırmanın örneklemini 60-82 yaşları arasında 128 (63 kadın, 65 erkek) bağımsız yaşayan katılımcı
oluşturmaktadır. Katılımcılara depresyon (Geriatrik Depresyon Ölçeği) ve tekrar eden düşünce eğilimini ölçen (Penn
State Endişe Ölçeği) özbildirim ölçekleri ile inhibisyon (Stroop Renk-Kelime Testi) ve işler bellek kapasitesini ölçen
(Sayı Dizisi Tersten) nöropsikolojik testler uygulanmıştır. Katılımcıların tamamı İstanbul’da ikamet etmektedir ve
anadillerini Türkçe olarak belirtmişlerdir. Analizler, işler bellek kapasitesinin depresyon ve tekrarlayan olumsuz düşünce
arasındaki ilişkiyi biçimlendirdiğini göstermiştir. Sonuçlara göre, düşük düzeyde tekrarlayan olumsuz düşünce gösteren
katılımcılarda, işler bellek kapasitesinin depresyon üzerinde bir etkisi olmadığı bulunmuştur. Buna karşın, yüksek
düzeyde tekrarlayan olumsuz düşünce gösteren yaşlılarda işler bellek kapasitesinin yüksek olması tekrarlayan olumsuz
düşüncelerin olumsuz etkilerini yumuşattığı ve düşük depresyon puanları ile ilişkili olduğu belirlenmiştir. Ancak aynı
biçimlendirici etki inhibisyon için bulunamamıştır. Elde edilen bulgular yaşlılıkta yüksek işler bellek kapasitesinin,
depresyon ve tekrarlayan olumsuz düşünce arasındaki ilişkide tampon görevi üstlendiğini göstermiştir. Bu çalışmanın
tekrarlayan olumsuz düşünce ve yütürücü işlev bozukluğunun da etkisiyle daha komplike bir hal alan geriyatrik
depresyonun tedavisinde önemli bir yol gösterici olduğu düşünülmektedir
Depression and Repetitive Negative Thinking among Older Adults: The Specific Role ofExecutive Dysfunction
Depression in older adults poses serious consequences, thus understanding
vulnerability factors may contribute to the development and implementation of
appropriate clinical interventions. Executive function deficits have been proposed
as risk factors for geriatric depression. One possible factor that may facilitate
the impact of executive function deficits is Repetitive Negative Thinking (RNT)
patterns that had been defined as an inclination to entertain uncontrollable,
abstract, repetitive, and mainly negative thoughts about events that took place
in the past or will take place in the future. The present study aimed to test the
moderator roles of different dimensions of executive function on the relationship
between repetitive negative thinking and geriatric depression. A sample of 128
community-dwelling older adults (63 women, 65 men), between 60 and 82 years
of age, were administered both self-report questionnaires measuring depression
(Geriatric Depression Scale), and repetitive negative thinking (Penn State Worry
Questionnaire) and neuropsychological tests measuring inhibition (Stroop ColorWord Test) and working memory (Digit Span Backward). All participants lived
independently in Istanbul, and spoke Turkish as their native language. The results
showed that working memory capacity significantly moderated the relationship
between repetitive negative thinking and depression as predicted. However, the
results did not indicate the same moderator effect of inhibition. The present data
suggests that high working memory capacity is able to moderate the relationship
between repetitive negative thinking and depression among older adults. This
finding has important implications for clinical interventions targeting depression
in older adults whose clinical presentations are complicated with repetitive
negative thinking and executive dysfunction.