Bu çalışma, Williams, Best ve Saisz'ın (1991) kültürler arası yürüttükleri gençler'in yaşlılık stereotiplerine dair seri araştır?malarında Türkiye bölümünü yürüten Hasan Bacanlfnın sonuçla?rını (Bacanlı, Ahokas ve Best, 1994; Williams, Best ve Saisz, 1991 ) farklı örneklem ve ilave değişkenler ile yeniden araştırmayı hedeflemiştir. Bu çalışma diğerinden farklı olarak, yetişkin yaşlının yetişkin genci algılayışını da bir değişken olarak ele almakta ve genç île yaşlının kendilerini ve birbirlerini algılayış tarzına bak?maktadır. Genç ve yaşlı toplam 200 denek kullanılmıştır. Genç de'nek grubunu İstanbul Üniversitesi'nin çeşitli fakültelerinde okuyan öğrenciler, yaşlı grubunun deneklerini ise, pilot bir çalışma ile belirlenmiş olan 50-70 yaş arası kadın ve erkek rasgele se­ çilmiş kişiler oluşturmuştur. Deneklere yaşlılılık ve gençlik kav?ramı ile ilgili, hayattan tatmin olma ile ilgili soru varakaları­ nın yanısıra Akkoyun ve Bacanlfnın 1988 yılında Türkçeye uyar'lamasını yaptıkları (Bacanlı, 1990) 300 itemlik Sıfat Tarama Listesinden genci ve yaşlıyı tarif eden sıfatları işaretlemeleri isten?miştir. Elde edilen sonuçlar, özellikle Bacanlfdan farklı olarak örneklem grubumuz olan gençlerin ve yanısıra yaşlıların da, yaş­ lı ve gence dair psikolojik Özellikleri göreceli olarak düşük bir düzeyde farklılaştırdığına işaret etmektedir. Bir başka ifade île bu ayırım bulanıktır.

This study aims to replicate the findings of Williams, Best and Saisz's (1991) study in which Hasan Bacanh was a co- researcher for Turkish data (Bacanh, Ahokas ve Best, 1994). In present study aging stereotypes of young adults as well as old adults for young and old persons were analyzed together. A total of 200 subjects was used. Young subjects were students from dif?ferent faculties of Istanbul University. The old subject's age ranges were determined by a pilot study (50-70). The instru?ments used for the data were 1 ) Adjectve Check List and 2) ques?tionnaire about their life expectancy, life satisfaction and their old and young age ranges. Findings were not replicated properly. The psychological features of the young and the old were dif?ferentiated in a low level for both of groups. In other words the differentiation is not clear.