Çok geç başlangıçlı şizofreninin tipik erken başlangıçlı şizofreniden farklı ve seyrek bir durum olup olmadığı
belirsizdir. Bu yüzden, çok geç başlangıçlı şizofreni odaklı çalışmalara gereksinim vardır. Şizofreninin yaşam
döngüsündeki geç başlangıcı, bu bozukluğun hala anlaşılmamış bazı karmaşıklıklarının anlaşılmasında yol
gösterici olabilir. Şizofreninin başlangıç yaşının hastalığın klinik özellikleri, etyolojik etkenleri, tedavi ve seyrindeki
farklılıkları ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Şizofrenideki cinsiyet farklılıkları; hastalığın kendi proçesine,
genetik ve hormonal farklılıklara, beynin maturasyon ve morfolojisindeki farklılıklara ve yaş-cinsiyet spesifik
davranış paternine bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Menapoza kadar, gen ekspresyonu ve transmitter
fonksiyonu seviyesinde östrojen tarafından hastalığın başlangıcı geciktirilir ve hastalık şiddeti azaltılır. Böylece,
östrojen hastalığa yatkınlıkta antagonistik bir etkiye sahiptir.

The question whether very late-onset schizophrenia is rare and a separate condition from typical early onset schizophrenia. However, there
is still a lack of studies focusing on very late-onset schizophrenia. The onset of schizophrenia at the extremes of the life cycle can help unravel
some of the complexities still not understood about this unique disorder. Age of onset of schizophrenia has consistently been shown to be
a factor associated with differences in clinical features, aetiological aspects, treatment and outcome of schizophrenia. Sex differences in schizophrenia
can be caused by the disease process itself, by genetic and hormonal differences, by differences in the maturation and morphology
of the brain and in age- and gender-specific behavioural patterns. Until menopause illness onset is delayed and severity of illness is reduced
by oestrogen on the level of gene expression and transmitter functioning. Thus, oestrogen has an antagonistic effect on the predisposition to
illness.