Psinema: Sinema ve Psikoloji Dergisi; 2009;(9):3-8
Merhaba Hocam Elveda
Y Erten
İçgörü Psikoterapi Merkezi, İstanbul
2005 yılında bir gün, o ana kadar adını duymadığım bir kişiden bir elektronik posta
aldım. Bu posta beni 3. Avrupa Psikanalitik Film Festivali hakkında bilgilendiriyordu.
Girişinde 'sayın Yavuz Erten'i n Dikkatine? yazıyordu. Festival kapsamındaki tüm
etkinliklerin ayrıntılı tanıtıldığı mesajda özellikle şu soruya 'yazı karakterindeki farklılıklabir
vurgu yapılmaktaydı: ''Yaratıcı bir yönetmenin Beyazperdede anlattıkları ile o yaratıcı
yönetmen bir psikanalistin divanına yatsa anlatacağı şeyler aynı yapı ve içerikte olur muydu??
Postanın kimden geldiğine baktım. Tanımadığım bir isimdi. Teşekkür yanıtı yazdım.
Kısa ve resmi bir yanıttı. Sonraları, günlük acelecilikler ve telaşlar içinde bu mesajın nasıl bir
çağrı ve davet olduğunu değerlendiremediğimi düşündüm. Aradan iki veya üç ay geçtikten
sonra ofisimde bir kargo şirketinden gelen paketi buldum. Açtığımda içinden Sigmund Freud
ve Jacques Lacan ile ilgili belgesel DVD'leri çıktı. Paketin içinde bir mektup da vardı.
Mektupta, bana daha önce elektronik posta yollayan kişi kendini tanıtıyor ve kısa zamanda
yüz yüze görüşmek istediğini söylüyordu. Mektuptaki isme bu sefer özel bir ilgi ve dikkatle
baktım: Büyük harflerle ENDER HERDURAK yazıyordu.