Çocuk Nöropsikiyatrisi ve Rehberliği Dergisi; 1968;1(1):34-37
Çocuklarda Görülen İhtilaçlar ve Epilepsi
E Mengi
Bakırköy Akıl ve Sinir Hast. Hastanesi
Başlangıç Süt çocuğu ve küçük çocukluk yaşlarında ihtilâçlar çok görülür. İstatistiklerde oldukça değişik rakamlar verilmekle beraber çocuklarda, çocukluk çağının seyri esnasında en aşağı yüzde 2-4 nisbetinde ihtilâçlar görülmektedir. Ebeveyinlerin hassasiyeti, nöbet şekillerinin de birden bire ortaya çıkışı ve ailelerde epilepsiye karşı büyük bir korkunun mevcudiyeti haklı olarak onları telâşlandırmaktadır. Fakat ihtilâçların ancak az bir kısmı epilepsinin bir semptomu olup, büyük bir kısmı Semptomatik-okazyonel nöbetler dediğimiz, spesifik olmayan reaksiyonlardır. Nöbetlerin ? az bir kısmı hariç ? gerçek mekanizması ve sebebleri kesin olarak bilinmediği gibi çocukların buna olan istidatlarının da neden ileri geldiği açıklanamamıştır. Organizmanın, bilhassa sentral sinir sisteminin çok heterojen sebeblerden veya bazı hastalıklardan zarar görmesinden meydana geldiği kabul edilen bu sentral nöbet şekilleri (yani ihtilâçlar) içinden en ön plânda gelen semptomatik veya okazyonel nöbetler dediğimiz ateşli veya enfeksiyon hastalıklarında görülen şekillerdir. Bunları takiben sentral sinir sisteminin akut hastalıklarında, travmalarda (ensefalitis, menengitis, travma, kanamalar, tümörler) ayrıca akut metabolitik bozukluklarda, mineral elementlerin yetersizliğinde, beslenme bozukluklarında da (alimenter toksikozlar, asetonemi, hipoglisemi, üremi ve bilhassa raşitik spazmofili; çocuklarda ekseriya ihtilâçlar görülür.
Diğer bir grup atlında da metabolitik, genetik nöbet şekillerini mütalâa edebiliriz. Bunların bir kısmı doğuştan, meselâ bir ferment veya hormon noksanlığından doğan metabolizma bozukluklarından ortaya çıkar. Phenyl ketonüri, Ahorn-Sirup hastalığı, idiopatik hipoglisemi, kronik hipokalsemi, beynin ailevî distrofik hastalıkları gibi.
Daha az tanınan ve nadir görülen kromozomların bozukluklarında ortaya çıkan nöbet şekilleri: Klinefelter, Triplo-X-, Paetan-Edward sendromlarıdır.
Diğer yönlerden meselâ anafilaktik faktörlerden, allerjik değişikliklerden, refleks faktörlerden (parazit ve apandisit) ortaya çıkan nöbet şekilleri de bilinmektedir.
Epilepsiyi ise bunların dışında, yalnız kronik rezidiv nöbet şekilleri' olarak tarif edebiliriz.