Psinema: Sinema ve Psikoloji Dergisi; 2008;(3):9-9
28 Gün (28 Days, 2000)
İG Pur
ODTÜ Psikoloji Bölümü, Ankara
Gwen, otuzlu yaşlarında alkolik bir kadındır. Uzun süredir beraber olduğu sevgilisiyle beraber yaşamakta ve geceleri partilere beraber katılmaktadırlar. Tabi ki, sevgilisi de Gwen gibi alkoliktir ve bu ortak yaşam tarzı ilişkilerini sürdüren faktör gibi görünmektedir. Filmin başında yine kendilerini kaybedecek kadar içtikleri bir akşam sonrasında Gwen zar zor uyanır ve kızkardeşinin düğününe geç kaldığını fark eder. Çok harap bir halde ve üstünde eğreti duran nedime kıyafetiyle düğüne vardığında ise sarhoş olup rezalet çıkarır; düğün pastasının üstüne yüz üstü düşer ve en sonunda evlenen çiftin limuzinini alıp giderken arabayla beraber bir eve girer. Bu olay, Gwen'in bağımlılığında son noktadır ve artık yasal zorunluluklardan dolayı ya hapse girecektir ya da rehabilitasyon merkezine gidecektir. Rehabilitasyon merkezini tercih eden Gwen, önce tedaviye karşı dirençli bir tutum sergiler. Grup arkadaşlarıyla dalga geçer, grup çalışmalarına ya da eğitimlere katılmaz ve alkolik sevgilisinin ziyareti sayesinde ilk fırsatta sarhoş olur. İşin zor olan yanıysa, eğer tedavi olmazsa hapse atılacak olmasıdır. Alkol ya da uyuşturucu içeren maddelerden uzak kalarak arınmaya çalışırken ilk gününün sonunda yoksunluk semptomları geliştirir (terleme, baş dönmesi, bulantı, kusma, ajitasyon, ellerde titreme, çarpıntı gibi) Bunlara dayanamayan Gwen, yastığında sakladığı ağrı kesicileri tam içmeyi planlarken hepsini camdan fırlatıp atar ve attığı anda pişman olur; hapların peşinden camdan aşağı inmeye çalışırken düşer ve bacağını kırar. Pencereden düşerek bacağını kıran Gwen kendisini ilk defa küçük düşmüş ve hapse girmenin kıyısında hisseder. Bir sonraki grup seansında, arkadaşları ona önce kızarlar; ancak ardından Gwen kendisini başarılı bir şekilde ifade eder ve bu sefer de arkadaşları onu alkışlar ve aralarına kabul ederler. Böylece Gwen, değişim sürecine ilk adımı atmış olur.