Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) literatürünün gözden geçirilmesi bu bozukluğun tanısal sistemdeki yerinin hâlâ tartışılır olduğunu ortaya koymuştur. Başlangıç yaşı, gidişi, ailesel geçiş ve tedaviye yanıt gibi özellikler YAB'nun tanımlanışının yerinde olduğunu doğrulamaktadır. Buna karşılık özgül etyolojisinin ne olduğu, diğer eksen I bozukluklarımla olan komorbiditesinin nedenleri gibi soruların yanıtlanamamış olması, daha önemlisi her yeni sınıflandırmada tanı ölçütlerinin değişmesi, YAB'nun son biçimini almamış bir tanı olduğunu düşündürmektedir. Literatürde ve özellikle ülkemizde YAB çalışmalarının çok az olduğu göze çarpmaktadır. Psikiyatri pratiğinde görece az karşılaşılması ve belki de YAB'ndan çok komorbid bozukluklara önem ve öncelik verilmesi bu durumu yaratmış olabilir. Birincil sağlık hizmetlerine başvuran hastalar ve genel toplum grupları konuya ilgi duyan araştırıcılara daha fazla gereç sağlayabilir. Kronik gidişli olması, yeti yitimi yaratması ve tedaviye yanıt vermeme olasılığı nedeniyle psikiyatristlerce araştırılması ve müdahale edilmesi gereken bir ruhsal bozukluktur.