Türk Psikiyatri Dergisi; 2023;34(2):65-67
Y Ayhan
Hacettepe Üniversitesi, Ankara
Yapay Zeka (YZ), psikiyatri alanında devrim yaratabilecek potansiyeldedir; tanı, kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımları ve gelişmiş terapötik müdahaleler konusunda
yeni olanaklar sunmaktadır. Ancak bu ilerlemelerle birlikte
YZ’nin psikiyatride sorumlu ve etik bir şekilde kullanımı konusunda önemli endişeler de ortaya çıkmaktadır. Bu yazıda,
YZ’nin psikiyatriye etkisini inceleyecek, potansiyel faydalarını
vurgulayacak ve uygulanmasıyla ilgili başlıca endişeleri tartışacağız.
Yapay zeka psikiyatride tanı doğruluğunu ve verimi önemli
ölçüde artırabilir. Makine öğrenme algoritmaları; klinik kayıtlar, genetik veriler ve beyin görüntülemeleri gibi hastaların
bilgilerini analiz ederek, ruh sağlığı bozukluklarıyla ilişkili
örüntüleri ve risk etmenlerini belirleyebilir (Plis ve ark 2014).
YZ sistemleri zengin veri setlerini entegre ederek tanı doğruluğunu artırabilir, klinisyenlere bilinçli kararlar vermelerinde
yardımcı olabilir ve ruh sağlığı sorunlarının erken tespitini
mümkün kılabilir.
Kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımları, YZ’nin büyük vaatler
sunduğu bir başka alandır. YZ algoritmaları, genetik profiller, tedavi geçmişi ve tedaviye yanıt gibi bireysel hasta verilerini analiz ederek özelleştirilmiş tedavi planları geliştirebilir
(Dwyer ve ark. 2018) (Dwyer ve ark. 2018). Bu kişiselleştirilmiş tıp yaklaşımı, klinisyenlere tedavi stratejilerini optimize
etme, en uygun ilaçları seçme ve her hasta için doğru tedaviyi
bulma sürecinde deneme-yanılmaları azaltma imkanı sunar.
Ayrıca, YZ, tedaviyi gerçek zamanlı olarak izleyebilir, sürekli
geri bildirim sağlayabilir ve zamanında tedavi müdahalelerine
olanak tanıyabilir.
Terapötik müdahalelerin etkinliği, YZ ile gerçek zamanlı geri
bildirim ve izleme ile artırılabilir. YZ algoritmalarıyla donatılmış giyilebilir cihazlar, sürekli olarak fizyolojik ve davranışsal
belirteçleri takip ederek, klinisyenlere hastaların iyilik hali ve
tedaviye yanıtı hakkında objektif veriler sağlar (Insel 2017)
(Insel 2018). Bu cihazlar, nüks belirtilerinin erken tespitini
yapabilir ve kötüleşmeyi önlemek için zamanında müdahalelere olanak sağlar. Ayrıca, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik teknolojileri, kontrollü ve güvenli senaryoları simüle
ederek maruz kalma terapisi için etkileşimli ortamlar yaratır
(Kim ve ark. 2009) (Han ve ark. 2015). Bu tür teknolojik
ilerlemeler, klinisyenlerin kullanabileceği terapi seçeneklerinin yelpazesini genişletir ve tedavi sonuçlarını iyileştirebilir.
Yapay Zekanın psikiyatriye entegrasyonunda en umut verici alanlardan biri risk değerlendirmesi ve özkıyım önlemede
ortaya çıkmaktadır. Doğal dil işleme algoritmaları, hastaların
etkileşimlerini, sosyal medya gönderilerini ve çevrimiçi forum tartışmalarını analiz ederek, kendine zarar verme riskiyle
ilişkili örüntüleri ve hastaların duygusal durumlarını tespit
edebilir (Lejeune ve ark. 2022)(Kaur ve ark. 2021). Özkıyım
riskinin erken tespiti, zamanında müdahaleleri mümkün kılarak hayat kurtarabilir. YZ ayrıca tedavi sonuçlarını tahmin
etmede ve müdahalelere rehberlik etmede yardımcı olabilir.
YZ algoritmaları büyük veri kümelerini analiz ederek tedaviye yanıt örüntülerini belirleyebilir, nüksleri tahmin edebilir
ve alternatif tedavi stratejileri önerebilir (Dwyer ve ark. 2018)
(Dwyer ve ark. 2018). Bu proaktif yaklaşım, tedavi planlarını
daha iyi hale getirir, hastaneye yatışları azaltır ve ruh sağlığı
sistemi içinde kaynakların en uygun şekilde kullanılmasını
sağlar.
Geliş Tarihi: 12.06.2023, Kabul Tarihi: 16.06.2023, Çevrimiçi Yayın Tarihi: 19.06.2023
Doç., Hacettepe Üniv. Tıp Fak., Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD, Ankara.
Dr. Yavuz Ayhan, e-posta: yayhan@hacettepe.edu.tr
https://doi.org/10.5080/u27365
Türk Psikiyatri Dergisi 2023;34(2):65−67
66
Psikiyatride yapay zekanın entegrasyonu büyük potansiyel
sunmasına rağmen, bir dizi endişeyi de beraberinde getirmektedir. Bu endişelerden biri, hasta gizliliğinin korunmasıdır. YZ sistemleri, hassas ve kişisel bilgiler içerebilen büyük
miktarda sağlık verisini analiz eder ve depolar. Bu nedenle,
veri güvenliği ve gizliliğini sağlamak için güçlü önlemler alınmalıdır. Yetkisiz erişim veya veri kullanımının önlenmesi ve
uygun veri depolama ve iletişim protokollerinin uygulanması
önemlidir (Luxton 2014)(Luxton ve Hansen 2019).
Bir başka endişe ise YZ algoritmalarında olası önkabuller konusundadır. YZ sistemleri, geniş veri kümelerinden öğrenir ve
bu veri kümeleri yanlı veya hatalıysa, veri kümelerinden elde
edilecek sonuçlar yanıltıcı olabilir. Sonucunda tanı hataları
olabilir veya tedavi kararları yanlış olabilir. Algoritmaların yanlı olabileceği cinsiyet, ırk, etnik köken veya diğer demografik
faktörlerin dikkate alınması önemlidir. YZ’nin kullanımıyla ilgili etik standartlar ve denetim mekanizmaları geliştirilmeli ve
olası yanlılıkların ortadan kaldırılması veya en aza indirilmesi
için sürekli bir izleme yapılmalıdır (Wang ve ark. 2021).
Psikiyatride yapay zekanın yol açabileceği etik endişeler terapötik ilişkilerin azalmasını da içermektedir. YZ-destekli tedaviler veya konuşabilen ajanlar sürekli bir destek ve rehberlik
önerebilirler ancak insan dokunuşunun olmaması bazı hastaları olumsuz etkileyebilir. İnsan etkileşimi psikiyatrik tedavinin ana bir unsurudur, YZ tabanlı müdahaleler ile terapötik
ilişkilerin korunması arasında denge kurulması için çaba sarf
edilmelidir (Wang ve ark. 2021).
YZ karar verme süreçlerinin şeffaflığı ve açıklığı da ek endişelerdir. YZ algoritmaları, karar verme süreçlerinde çok sayıda
faktörü dikkate alarak karmaşık şekillerde çalışır. Ancak, bu
kararların nasıl alındığını ve hangi kriterlere dayandığını anlamak bazen zor olabilir. Bu şeffaflık eksikliği, YZ sistemlerinin
kararlarının güvenilirliği ve etik uygunluğu konusunda endişelere yol açabilir (Luxton 2014) (Luxton ve Hansen 2019).
Son olarak, hukuki ve düzenleyici hususlar da ele alınması gereken konulardır. YZ teknolojileri ilerledikçe ve psikiyatri uygulamalarına entegre olmaya başladıkça, kullanımlarını düzenleyen uygun yasalar ve düzenlemeler olmalıdır. Hastaların iyilik
halini korumak ve yanlış kullanım veya yanlış uygulama riskine karşı hastaları korumak için mevcut düzenlemelere uyum
sağlandığından emin olmak, YZ’ya özgü yeni düzenlemeler
geliştirmek ve olası riskleri ve etik sorunları izlemek gereklidir.
Sonuç olarak, psikiyatriye YZ’nin entegrasyonu, tanı doğruluğunu artırma, kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımları sunma,
terapötik müdahaleleri geliştirme ve risk değerlendirmesi yetenekleri gibi alanı dönüştürücü büyük potansiyel taşımaktadır. Bununla birlikte hasta mahremiyeti, yanlılıklar, terapötik
ilişkilerin azalması, karar süreçlerinin şeffaflığı ve hukuki düzenlemeler gibi endişeler de dikkate alınmalıdır. YZ’nin etik,
yasal ve pratik sınırlamalarını anlamak ve bunları yönetmek,
YZ’nin psikiyatri pratiğine entegrasyonunu daha verimli ve
sorumlu hale getirmek için önemlidir.