Dijitalleşme, modern yaşam ve gelişmelere olan yoğun bağımlılığın bir sonucu olarak insan hayatı, insanlıkla ve maneviyatla bağlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bunun muhtemel bir çözümü, Büyük Kanyon’un enginliğine veya yüzlerce yıldızla dolu bir gökyüzüne tanık olmak veya mistik bir deneyim yaşamak gibi örneklerle açıklanabilecek, hayret ve hayranlığın duygusal bir algısı olan awe duygusunun beslenmesidir. Bu çalışmada öncelikle alan yazın titizlikle taranmış ve awe üzerine yapılan araştırmalar bu duygunun ne olduğu, formülasyonu, felsefesi çerçevesinde derlenmiştir. Daha sonra awenin Varoluşçu ve Transpersonel psikolojideki kullanım alanları verilmiş ve ayrıca hastalarda bu duyguyu güçlendirebilecek terapi önerileri de sunulmuştur. Sonuç olarak awenin halk sağlığının yükseltilmesi ve yaşam doyumunun yükseltilmesine yönelik tedavilerde daha fazla kullanılması gerektiğine inanıyoruz

Human life is in danger of losing the ties with humanity and spirituality as a result of massive dependency on digitalization, modern life and advancements. A potential solution is the cultivation of awe feeling in the field of psychology, which is an emotional perception of wonder and admiration, i.e., witnessing a massive view such as Grand Canyon, a sky full with hundreds of stars or undergoing a mystical experience. In this study, first the literature was meticulously scanned and the researches on awe were compiled within the framework of what this feeling is, its formulation, philosophy. Then, awe's usage areas in Existential and Transpersonal psychology are given, and in addition, therapy suggestions that can strengthen this feeling in patients are also presented. Consequently we believe that awe should be used more in therapies for the elevation of public health and life satisfaction.