Kybrys Türk Psikiyatri ve Psikoloji Dergisi; 2022;4(3):278-287
Şizofreni Tanı ve Tedavisinde MikroRNA’ların Rolü
H Seki Öz
Hitit University, Corum
Şizofreni genellikle belirgin halüsinasyonlar veya delüzyonlar ile ilerleyen, diğer fonksiyonel bozulmalarla
değişkenlik gösteren, kronik ve sık relapslarla seyreden klinik bir hastalıktır. MicroRNA'lar (miRNA'lar), gen
ekspresyonunun transkripsiyon sonrası düzenlenmesine katılan, 22-25 nükleotid uzunluğunda, küçük, endojen ve
kodlayıcı olmayan, evrim süresince iyi korunmuş, tek iplikli RNA molekülleridir. Son yıllarda yapılan çalışmalar,
mikroRNA’ların nöropsikiyatrik bozuklukların ortaya çıkmasında etkili olduklarını ve anormal ekspresyonlarının
potansiyel biyobelirteçler olarak kullanılabileceğini ve bu hastalıkların tedavisi açısından da önemli olduklarını
göstermektedir. Bu çalışmada şizofreni ile mikroRNA’lar arasındaki ilişki ve tanı ve tedavi açısından önemi
açıklanmaya çalışılacaktır araştırmada veri toplama yolu olarak, "belge tarama-literatür tarama" yönteminden
yararlanılmıştır.
The Role of MicroRNAs in Diagnosis andTreatment of Schizophrenia
Schizophrenia is a clinical disease that usually progresses with hallucinations or delusions, varies to other
functional impairments, and progresses with chronic and frequent relapses. MicroRNAs (miRNAs) that are posttranscriptional regulators of gene expression are small, endogenous, non-coding, highly conserved single-stranded
RNA molecules with a length of 22-25 nucleotides. Studies conducted in recent years have demonstrated that
miRNAs are implicated in the pathogenesis of schizophrenia, and might be used as potential biomarkers and are
significant for the treatment of these kind of disorders. In the present study, the relationship between schizophrenia
and microRNAs and its significance in terms of diagnosis and treatment will be clarified, in the research,
"document scanning-literature scanning" method was used as a way of data collection.