Ruhsal yaşamın bir bileşeni olan bağımlılığı, öznenin fiziksel veya bilişsel işlevlerindeki sınırlamalar nedeniyle özerkliğini kaybettiği yaşam durumlarına ilişkin işlevsel bağımlılıkla karıştırmamak önemlidir, her ne kadar birbirleriyle ortaklık geliştirmeleri olası olsa da? Yazar bu makalede, hafıza sorunlarından şikâyet eden ve özerkliklerini kaybetmekten korkan (nöropsikolojik değerlendirmeler bilişsel bozulma göstermese de) yaşlanmakta olan kişilerle yapılan araştırmalara dayanarak, ?bağımlılık? meselesi etrafında dönen çeşitli psikolojik sorunsallara ilişkin projektif testlerin sonuçlarını sunmaktadır. Bu araştırma, ?benliğe özgü olan? ile ?nesneye ait olan?ı birbirinden ayırmanın zorluğunu, aynı zamanda sınırlarına girilmiş hissetmeden ya da nesne içinde kaybolmadan, zarar görmüş ya da terk edilmiş hissetmeden nesne ile karşılaşmaya rıza gösterebilmenin zorluğunu vurgular. İstilacı şekilde deneyimlenebilen destek ve kontrol ve aynı zamanda mazoşizm bazen ilişki temsillerine nüfuz ederek ?farklılaşma?da büyük kırılganlıklar ortaya çıkarır. Nefret, öznenin mesafe koyması için bir çözüm olarak ortaya çıkabilir. Bu çözümün geri tepme ihtimali, yani saldırganlığın sonuçlarıyla ilgili endişenin özneyi zayıflatması ve böylece ötekine yapışma güdüsünü daha da güçlendirmesi ihtimali her ne kadar söz konusu olsa da?