Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi; 2022;29(1):35-40
Rehberlik Araştırma Merkezleri Tarafından Bir Ön Değerlendirme Raporu ile Yönlendirilen Olgularda Tanısal Tutarlılığın Değerlendirmesi
F Yaylacı, B Güller
Bursa Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Bursa
Amaç: Ülkemizde özel gereksinimli çocukların sağlık kurulu raporlarında belirtilen tanıları ile özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından
yapılan eğitsel değerlendirme ve tanılarında zaman zaman farklılıklar olabildiği klinik uygulamalarda görülmektedir. Bu çalışmada rehberlik
araştırma merkezleri (RAM) tarafından değerlendirildikten sonra şüphelenilen psikiyatrik tanının belirtildiği bir ön rapor ile yönlendirilen
olguların değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Çalışma verileri, Ekim 2019-Şubat 2021 tarihleri arasında RAM tarafından değerlendirildikten sonra şüphelenilen
psikiyatrik tanının belirtildiği bir ön rapor ile tıbbi değerlendirmesinin yapılması ve gerekli görülmesi halinde sağlık kurulu raporu çıkartılması
için çocuk psikiyatrisine yönlendirilen olguların dosyalarının geriye dönük taranması ile elde edilmiştir. Toplamda 113 olgunun verilerine
ulaşılmıştır.
Bulgular: Olguların 44’ü (%38,9) kızlardan, 69’u (%61,1) erkeklerden oluşuyordu. Yaş ortalaması 9,0±2,22 yıldı. RAM tarafından
yönlendirilen olguların %11,5’ine (n=13) çocuk psikiyatrisi değerlendirmesi sonrası RAM’nin şüphelendiği tanıdan farklı tanılar konuldu.
Bu farklılık çalışmamızda istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05). Ancak çocuk psikiyatrisi değerlendirmesi sonrası farklı tanı alıp
almamanın cinsiyetler arasında karşılaştırılması ile yaş ortalamalarının karşılaştırılmasında istatistiksel anlamlılık saptanmadı (p>0,05). Ek
olarak, kapsamlı ve uygulaması uzun süren Wechsler çocuklar için zeka ölçeği testinin çocuk psikiyatrisi değerlendirmelerinde anlamlı olarak
daha fazla tercih edildiği belirlendi (p<0,05).
Sonuç: Bulgularımız çocuk psikiyatrisi ve RAM değerlendirmelerinde anlamlı farklılıklar olduğunu göstermektedir. Bu durum bazı olguların
özel eğitim haklarından yararlanmalarında gecikmelere neden olabilir. Çalışmamız, ortaya çıkabilecek gecikmelerin önlenmesinde kurumlar
arasında iş birliği ve planlamaların gerektiğine işaret etmektedir
Evaluation of the Diagnostic Consistency Among Cases Referred by Guidance and Research Centerswith a Pre-assessment Report
Objectives: It is seen that there may be differences between the diagnoses of the children with special needs stated in medical board reports
and the educational evaluations and diagnoses made by the special education evaluation board from time to time in our country. In this study,
it was aimed to evaluate the cases referred with a preliminary report stating the suspected psychiatric diagnosis after being evaluated by the
guidance and research centers (GRC).
Materials and Methods: The study data were obtained by retrospectively scanning the files of the cases referred to child psychiatry for
applying a medical evaluation and to issue a medical board report, if it is necessary, after being evaluated by GRC with a preliminary report
stating the suspected psychiatric diagnosis between October, 2019 and February, 2021. The data of 113 cases were reached in total.
Results: Fourty-four (38.9%) of the cases were females and 69 (61.1%) were males. The average age was 9.0±2.22 years. 11.5% (n=13) of
the cases referred by GRC received a diagnosis different from the diagnosis suspected by GRC. This difference was found to be statistically
significant in our study (p<0.05). However, after the evaluation by child psychiatry, no statistical significance was found in the comparison
of different diagnoses between the genders and the average age (p>0.05). Moreover, it was determined that Wechsler intelligence scale for
children test, which is comprehensive and long to apply, was significantly more preferred in child psychiatry evaluations (p<0.05).
Conclusion: Our findings show that there are significant differences in child psychiatry and GRC evaluations. This situation may cause delays
for some cases in their utilization of special education rights. Our study indicates the need for cooperation and planning between institutions
to prevent delays that may emerge