Türk Uyku Tıbbı Dergisi; 2020;7(3):124-130
Genel ve Sınırlı Tanı Kriterlerinin REM İlişkili Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Üzerine Etkisinin İncelenmesi: Genel ya da Sınırlı?
BO Arslan, Ö Yalnız, ZZU Hoşgör
Dr. Suat Seren Chest Disease and Chest Surgery Training and Research Hospital, İzmir,
Amaç: Sınırlı ve genel tanı kriterine göre hızlı göz hareketi [rapid eye
movement (REM)]-ilişkili obstrüktif uyku apnesi (OSA) tanısı alan
hasta gruplarının demografik ve polisomonografik (PSG) parametreler
açısından karşılaştırılması ve farklı tanı kriterlerinin farklı sınıflama ve
tedavi yaklaşımlarına neden olup olmadığının değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntem: Hastanemiz uyku laboratuvarında 1 yıl içerisinde
yapılan 1096 polisomografi tetkiki retrospektif olarak tarandı. REM-ilişkili
OSA tanısı alan hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastalar genel ve sınırlı
tanı kriterlerine göre 2 gruba ayrıldı. Gruplar demografik özellikler, PSG
bulgular ve tedavi yaklaşımları açısından karşılaştırıldı.
Bulgular: REM-ilişkili OSA tanısı alan 154 hasta çalışmaya dahil edildi. Yüz
yirmi bir (%78,6) hasta genel kritere göre, 33 (%21,4) hasta sınırlı kritere
göre REM-ilişkili OSA tanısı aldı. Gruplar arasında yaş (p=0,061), cinsiyet
(p=0,274), vücut kitle indeksi (p=0,055), ve ko-morbiditeler (p=0,299)
açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık izlenmedi (p=0,299).
Epworth Uykuluk skalası açısından gruplar arasındaki fark istatistiksel
olarak anlamlı idi (p=0,033). Genel kritere göre REM-ilişkili OSA tanısı
alan grupta Apne-hipopne indeksi (AHİ), AHİREM, ve AHİNREM, sınırlı
kriterlere göre REM-ilişkili OSA tanısı alan gruba kıyasla daha yüksek
tespit edildi (p<0,001). Tedavi yaklaşımları değerlendirildiğinde 54
(%35,1) hastaya yalnızca yaşam tarzı değişiklikleri önerilirken, 100
hastaya (%64,9) pozitif havayolu basıncı (PAP) tedavisi önerildi. Kırk
bir (%26,6) hasta PAP tedavisi kabul etmedi. Sınırlı kritere göre REMilişkili OSA tanısı alan hasta grubunda, genel kritere göre tanı alanlara
oranla daha fazla yalnızca yaşam tarzı değişiklikleri önerildiği görüldü
(p=0,004).
Sonuç: REM-ilişkili OSA tanısında sınırlı tanı kriteri ile genel tanı kriteri
karşılaştırıldığında, sınırlı kriterlerin daha hafif şiddetli ancak daha uykulu
REM-ilişkili OSA hastalarını ortaya çıkardığı görülmüştür. Hafif ancak
uykulu olan REM-ilişkili OSA hastaları tedavi yaklaşımları açısından
dikkatle değerlendirilmelidir. Yalnızca yaşam tarzı değişiklikleri değil, PAP
tedavisi de hafif ancak uykulu REM-ilişkili OSA hastalarının tedavisinde
göz önünde bulundurulmalıdır
Assessment of the Impact of Different Diagnostic Definitions on REM-related Obstructive Sleep Apnea:Board versus Restricted?
Objective: To evaluate the differences in demographic and
polysomnographic (PSG) features between the board and restricted
definitions of rapid eye movement (REM)-related obstructive sleep
apnea (OSA), and whether different diagnostic criteria lead to different
clinical classifications and treatment approaches.
Materials and Methods: A total of 1096 patient files were screened
for REM-related OSA. Patients with REM-related OSA were included in
the study and classified into two groups according to the board and
restricted definition of REM-related OSA. Demographic and PSG features
and treatment approaches were compared between both groups.
Results: This study Included a total of 154 patients: 33 (21.4%) were
classified as restricted REM-related and 121 (78.6%) as board REMrelated OSA. There were no differences between the two groups in
terms of age (p=0.061), sex (p=0.274), Body Mass index (p=0.055),
and co-morbidities (p=0.299). Significant differences were observed
between the groups with regard to Epworth Sleepiness scale (p=0.033).
The total Apne-hipopne index (AHI), AHIREM, and AHINREM in the
board REM-related OSA group were significantly higher than those in
the restricted REM-related OSA group (p<0.001). Treatment with only
lifestyle interventions was recommended to fifty-one (35.1%) patients,
whereas positive airway passage therapy was recommended to 100
(64.9%) patients. Forty-one (26.6%) patients refused PAP titration.
Lifestyle interventions only were recommended more commonly to
patients with restricted REM-related OSA than to those with board REMrelated OSA (p=0.004).
Conclusion: The restricted definition of REM-related OSA yields milder
but sleepy patients compared with the board definition. Particular
attention should be given to sleepy patients with milder REM-related OSA
with regard to the treatment options. Not only lifestyle interventions,
but also PAP therapy should be considered in the treatment of patients
who are sleepier