Psikanalitik açıdan bakıldığında, bağımlılık, kişinin bir nesne ile ilişkisi olarak tanımlanabilir. Ancak bu nesne, hem ihtiyaç duyulan ve aşk olan hem de aynı zamanda yasak olandır. Bağımlılığın biyolojik, psikolojik ve sosyal yönleri vardır; Bu durum bağımlılık yapan maddeyi, ya da madde içermeyen, bağımlılık yaratan patolojik yapıyı içermektedir. Bu çalışma, bağımlılığın iki farklı durumuna odaklanır; bunlardan biri bonsai kullanımı ve bir diğeri ise kumar oynamadır. Amaç psikopatolojinin gelişimine bakmak, iç dünyanın gelişimi, kendini sakinleştirebilme becerisi, ilk dönem nesne ilişkisindeki eksiklikler, düşlem kapasitesi gibi psikosomatik semptomları incelemek ve bunlar ile bağımlılık sorunsalı arasındaki ilişkiyi projektif testler kullanarak değerlendirmektir.

In the psychoanalytic perspective, an addiction is defined by a person's relationship with an object. However, the object is what is needed, loved and prohibited at the same time. Addiction has biological, psychological and social aspects; it is a condition that includes as addictive subtabce or a pathological structure without any abrasive substances. This study focuses on two cases of dependency; one is bonsai and the other one is gambling. The aim is to examine one's development of the pathology, inner state of being, agabeylity of resilience, lack of normal attachments to primary care giving figures, and lack of imagination by using projective tests in order to state the relationship between addiction and psychosomatic symtoms.