Yansıtma: Psikopatoloji ve Projektif Testler Dergisi; 2013;(20):99-116
Depresyonda Psikotik Semptomlar: Tedavi Öncesi ve Sonrasında Projektif Testlerle Değerlendirme
İE Atak
Bu çalışma, psikiyatriste başvuran depresyon tanısı almış, üç kadın hastanın hem tanı konulmadan ve tedavi sürecine geçilmeden önce hem de tedavi sonlandıktan sonraki görüşme bulguları ve projektif test değerlendirmelerini kapsamaktadır. Depresyon; normal, geçici, anlık bir duygulanımdan bir hastalığın herhangi bir belirtisi ya da tam anlamıyla bir psikiyatrik bozukluk olarak ele alınmaya kadar birçok durumu kapsayabilen bir kavram olarak kullanılabilmektedir. Bu noktada, projektif tekniklerle yapılacak bir değerlendirme, tedavinin planlanmasını kolaylaştırmakta; ön planda olması gereken özelliklere odaklanmak üzere bir yol haritası sunaktadır. Depresyon tanısına psikotik özellikler eşlik ettiğinde hastaların ketlenmesinin iyice arttığı, konsantrasyon sağlamanın zorlaştığı, nesne ilişkilerinde gerilemenin yoğunlaştığı, uygunsuz duygulanım ve sanrısal düşünceler gelişebildiği görülmektedir. Uygulanan Rorschach ve TAT testlerinde depresyon ve psikotik semptomlar arasında yakın bir ilişki olabildiği, temel sorunsal ve tetikleyici neden değişse de nevrotik özellikler, depresif belirtiler, cinselliğin ketlenmesi ve savunma mekanizmalarının kullanımında benzerlikler olduğu dikkati çekmektedir. Bulgular, yoğun depresif duygulanımın yanında bütünleşmiş bir düşünce faaliyetinin işleyemediğine, bilişsel süreçlerdeki bozulmalara da işaret etmektedir. Düzenli bir ilaç tedavisi ve psikoterapi sürecinden sonra, psikotik semptomların anlamlarının açığa çıktığı ve duygulanımın düzenlendiği dönemde aynı projektif testler tekrarlanmış ve bütünüyle nevrotik yapılanmanın hakim olduğu, hem depresif hem psikotik işaretlerin ortadan kalktığı görülmüştür. Görüşmelerin başlangıcından itibaren test bulguları ışığında, nevrotik işleyişin ön planda olduğunun düşünülmesi doğrudan psikotik yapılanmaya yönelik bir tedavi girişimine engel olmuş ve daha sağlıklı bir iyileşme sürecine olanak tanımıştır.
Psychotic Symptoms in Depression: The Pre-Treatment and Post-Treatment Evaluation with Projective Techniques
The current study examines the psychic structure of the patients with depression. Three different patients, all women, consulted to the psychiatrists with depressive symptoms. The psychiatric interviews centered around uninterpretable psychotic symptoms, mainly the psychotic inhibition abd regression in interpersonal relations, delusional thoughts and inappropriate affect. The projective tests of Rorschach and TAT are applied to all the patients and iterpreted using the concepts of psychoanalytical theory and the French School of projective methods. The results of the tests assessed together with the interview materials indicated a close link between depression and the psychotic features. The main problematic and the triggering effect varied from patient to patient; but the neurotic characteristics, depressive symptomatology, the inhibition of sexality and the defense mechanisms used proved to be similar. The finding of the tests revealed lack of a fully organized thnking and a heavy depressive mood. The patients followed a regular treatment plan that included medication and psychoanalytically oriented psychotherapy. After six months, the patients are retested. This time, test revealed fully neurotic organizations where no depressive symptoms and psychotic signs were detected. If the tests were not able to point out the neuroticism of the patients at the beginning, they were about to go through an antipsychotic treatment probably without such a regular psychotherapeutic agreement. The prominent features of the patients and the advantages projective test offered will be discussed in the light of psychoanalytical theory.