Addicta: The Turkish Journal on Addictions; 2020;7(3):161-165
Casino Cenneti: Kıbrıslılar ve Kumar Bağımlılığı
R Macit
Harran University, Şanlıurfa, Turkey
Giriş: Kuzeyde Türkiye, doğuda Suriye, güneydoğuda İsrail, Filistin ve Lübnan ile güneyde Mısır ile çevrili olan Kıbrıs, Akdeniz’in üçüncü
büyük adasıdır. Tarih boyunca çeşitli uygarlıklar tarafından kontrol altına alınmak istenen stratejik öneme sahip bir ada olmuştur.
Osmanlı Devleti’nin Kıbrıs adasını fethinden önce adanın yönetimi birçok defa el değiştirmiştir. Osmanlı Devleti’nin fethetmesiyle
birlikte, bütün tarih boyunca kesintisiz en uzun süre 307 yıl Osmanlı’nın hâkimiyeti altında kalmıştır. 1914’te İngiltere, I. Dünya Savaşı’nın çıkmasını gerekçe göstererek, Kıbrıs’ı tek taraflı olarak ilhak etmiş ve bu ilhak Türkiye tarafından 24 Temmuz 1923’te Lozan
Antlaşması’yla kabul edilmiştir.
Kıbrıs sorunu, 1960 antlaşmalarıyla geçici olarak çözüme kavuşmuş ancak bu durum pek uzun soluklu olamamıştır. 1974 yılında
adayı Yunanistan’a bağlamak üzere Cumhurbaşkanı Makarios’a karşı darbe düzenlenmiştir. Adanın Yunanistan’a bağlanması demek
olan bu durum karşısında Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyetini kuran anlaşmalara dayanarak ve garantörlük hakkının bir gereği olarak, 20
Temmuz 1974’te adaya müdahalede bulunmuştur. Türkiye’nin adaya müdahalesinden sonra, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)
kurularak adadaki fiili durum hukukileşmiştir. Bunun sonucu olarak, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Birleşmiş Milletler’in 193 üyesinden Türkiye dışında 192 üyesi tarafından tanınmayken; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) 193 Birleşmiş Milletler üyesinden
192’si tarafından tanımamaktadır. Bu süreçte KKTC, Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmayarak siyasi, sosyal ve ekonomik
olarak bloke edilmiştir.
Bu bağlamda 1950’li yıllarda, Kıbrıslı Türkler özel kulüplerde az sayıda kumarhane işletmekteyken 1997’de Türkiye’deki kumar yasağı
ile kumar endüstrisi katlanarak artmıştır. 1997’den sonra Türkiye’deki birçok kumarhane hızlı bir şekilde KKTC’ye taşınmış ve Las
Vegas kumarhane modeli şeklinde 15 yıl içinde büyüyerek uluslararası tanınırlık kazanan bir kumar endüstrisine dönüşmüştür (Çakıcı
ve ark., 2019). Bu araştırmada da siyasi olarak izole olmanın yarattığı sosyo- ekonomik durumun zaman içerisinde Kıbrıs’ı (KKTC)
nasıl casino cenneti haline getirdiği ve bunun sonucu olarak da Kıbrıslılar arasında yaygın hale gelen kumar oynama alışkanlığı Pierre
Bourdieu’nun sosyal sermaye ve habitus kavramları üzerinden analiz edilmiştir.
Yöntem
Bu araştırma kapsamında KKTC’nin siyasi olarak izole olmasının yarattığı sosyo- ekonomik yaşantının Kıbrıslılar arasında yaygın
hale gelen kumar oynama alışkanlığına olan etkisi analiz edilmiştir. Bu bağlamda, KKTC’nin Girne şehrinde yaşayan 20 kumar oynayan ve 1 Casino Müdürü ile yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Bu görüşmeler 2020 yılında tamamlanmıştır.
Bu bağlamda araştırma çerçevesinde nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Nitel araştırma yöntemi özgün konulardaki uygulanabilirliği ve araştırmacıya sağladığı öznellikten dolayı tercih edilmiştir. Araştırmanın teorik kısmı, sosyolojide önemli bir yeri olan
P. Bourdieu’nun sosyal sermaye ve habitus kavramları üzerine kurulmuştur. Bu araştırma KKTC’de yaşayan kumar oyuncularının
görüşleriyle sınırlandırılmıştır.
Bulgular
Bireylerin günlük aktiviteleri hayatları hakkında önemli ipuçları sunar. Özellikle modernliğin yeniden üretimi ile serbest zaman yeni
bir anlam kazanmıştır. Kapitalist gelişmeyle birlikte boş zaman, işten çıkarılma ve işin azaltılması için gereken zaman olarak netleşmiştir. Bu nedenle, boş zaman iş değişikliği için gerekli olan işe bağlı bir alan olarak tasarlandı ve o zamandan beri işin bir uzantısı
olarak kaldı. Bu bağlamda da katılımcılara ilk olarak günlük aktivitelerinden hayatları hakkında ipuçları bulmak için “Kıbrıs’ta bir
günlerinin nasıl geçtiği?” sorusu sorulmuştur. Mülakat sırasında katılımcıların en çok şikayet ettikleri konu, kumarhane olmadan günlük yaşamlarında yapacakları bir şey olmamasıdır. Katılımcılara göre, özellikle yetişkinler için KKTC’de artık sosyal yaşam yoktur.
“Sosyal yaşam” olarak kast ettikleri ise 1974’teki savaştan önce bulundukları toplumda çok yaygın olan komşuluk ilişkileridir.
Bağımlılıktaki en önemli noktalardan biri bireylerin ilk deneyimidir. Bireylerin yaşamları bu deneyimle önemli ölçüde değişebilir. Bu
nedenle, katılımcılara “İlk kumar deneyimlerinin nasıl olduğu?” sorusu sorulmuştur. Katılımcıların kumarla ilgili ilk deneyimleri Bourdieu’nin habitus ve sosyal sermaye kavramları ile ilişkilidir. Bourdieu’ya göre, habitus, tarihsel ve sosyal koşulların ürettiği, öğrenilmiş
bir tercihler ve uygulamalar sistemidir. Katılımcıların ifadeleri değerlendirildiğinde, Kıbrıs’ta sosyal yaşantının önemli bir kısmının
casinolar üzerine kurulu olduğu görülmektedir. Böyle bir ortamda da bireyler özellikle stresli dönemlerinde ya da emeklilik gibi özel
durumlarda kumar oynama davranışına daha çok yönelmektedirler. Toplumda kumar oynama davranışının yaygınlaşmasıyla birlikte
bu durum normalleşmekte ve yadırganmamaktadır. Bu normalleşmenin etkisiyle de bireyler sosyal sermayeleri ve habituslarının aracılığıyla kumar bağımlılığına ilk adımlarını atmaktadırlar. Bourdieu’nun da belirttiği gibi aynı habitusa sahip bireyler benzer yaşam
koşullarını deneyimlerler.
Bağımlılık konusunda yapılan çalışmaların odak noktalarından biri, bağımlıların bağımlılık geliştirdikleri davranışı yapma nedenleridir. Bu araştırmada da önemli konulardan biri kumarcıların neden kumar oynadıkları konusudur. Bu çerçevede katılımcılara “Ne-
den kumar oynadıkları? Kumar oynarken ne hissettikleri?” soruları sorulmuştur. Katılımcıların ifadeleri şu göstermektedir: Bireyler
öncelikle “rahatlamak” için kumar oynarlar. Birçok bağımlılık türlerinde görülen bireyin “rahatlama ve hiçbir şey düşünmeme isteği”
kumar bağımlılığında da kendini göstermektedir. Toplumdaki genel kanının aksine bireyler için kumarda para öncelikli ve en önemli
motivasyon değildir.
Kumar oynamak için diğer bir motivasyon da sosyalleşmedir. Kumarhaneler bireylerin kumar davranışlarını pekiştirmek amacıyla
birçok hizmet sunmaktadır. Bu hizmetler genellikle yiyecek, meşrubat, sigara ve alkolün ücretsiz olarak sunulmasıdır. Bu cömertçe
sunulan hizmetler, bireylerin kumar dışında başka bir sosyalleşme ortamına girmesini de engeller.
Sonuç
Araştırmada şu sonuçlara ulaşılmıştır: İlk olarak, literatür genellikle kumarbazları patolojik kumarbazlara ve sosyal kumarbazlara
ayırır. Patolojik kumarbazlar şiddetli bağımlılık seviyeleri olanlar; sosyal kumarbazlar ise sosyal aktivite amaçlı kumar oynamakta ve
bağımlılık düzeyi düşük olanları kapsamaktadır. Bu araştırmada ise birçok kişinin sosyal kumarbaz olarak başlayıp ve zamanla patolojik kumarbazlara dönüştüğü görülmüştür. İkinci olarak, KKTC’de kumar oynamada bireylerin en önemli motivasyonları: (a) rahatlama, (b) para ve (c) sosyalleşmedir. Genellikle toplumda hakim olan düşüncenin aksine, kumar oynayanlar Kuzey Kıbrıs’ta paradan
daha fazla rahatlamak için kumar oynamaktadırlar. Bunun en önemli nedeni, hiç kuşkusuz, bireylerin günlerini işgal edecek sosyal
aktivitelerinin olmamasıdır. Özellikle 1974’ten itibaren adanın yeniden düzenlenmesi ile birlikte bireyler ailelerinden, arkadaşlarından
ve kültürel olarak alışkın oldukları komşuluk ilişkilerinden kopmuşlardır. Sonuç olarak, bu araştırma Kuzey Kıbrıs’taki siyasi süreç
ile Kıbrıslı Türklerin kumar bağımlılığı arasında pozitif bir ilişki olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda, çalışmadan elde edilen
bulgular Bourdieu yaklaşımının konumuza uygunluğunu doğrulamaktadır.
Casino Paradise: The Turkish Cypriots and Gambling Addiction
Cyprus, which is surrounded by Turkey in the north, Syria in the east, Israel, Palestine, and Lebanon in the southeast, and Egypt in the south, is the third-largest island in the Mediterranean. The island has been divided into two separate states, i.e., the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC) and the Republic of Cyprus (Cyprus), since military action by Turkey in 1974. However, the TRNC is recognized by no country other than Turkey and has been blockaded politically, socially, and economically. As a result, it has become a casino paradise that harbors all kinds of illegal activities. In this study, semistructured interviews were conducted with 20 gamblers and one casino manager living in Cyprus. The social life experienced in a situation of political isolation and the effect of this situation on an individual’s gambling habits were analyzed. A positive relationship was identified between the political situation of Northern Cyprus since 1974 and Turkish Cypriots’ gambling addiction. The findings indicate that social, economic, and political arrangements should be made in accordance with the political situation of Northern Cyprus.