Addicta: The Turkish Journal on Addictions; 2020;7(1):10-20
Cinsiyete Göre Sosyal Medya Bağımlılığı ve Öğrencilerin Akademik Başarısı Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
T Koç, AH Turan
Sakarya University, Sakarya,
Giriş
Son yıllarda özellikle gençler arasında yaygınlaşan internetin aşırı kullanımı bir çok problemi de beraberinde getirmektedir. Her ne
kadar literatürdeki genel kanı itibari ile davranışsal bağımlılık olarak değerlendirilen tek alışkanlık kumar bağımlılığı olsa da, internet ve buna bağlı olarak gelişen cep telefonu ve sosyal medya sitelerinin aşırı kullanımı da bazı araştırmacılar tarafından bağımlılık
kategorisinde değerlendirilmektedir. Kişilerin yaşamlarını oldukça olumsuz etkileyen bu durum özellikle son yıllarda pek çok farklı
araştırmacı tarafından ele alınmıştır. Bu çalışmanın amacı kişilerin sosyal medya bağımlılıklarının onların akademik performanslarını ne derece etkilediğinin ortaya çıkartılmasıdır. Bu amaçlar kurulan araştırma modelinde sosyal medya bağımlılığını temsil eden
iki boyut bulunmaktadır. Bunlardan birisi sahip olunan sosyal ağın büyüklüğü diğeri ise sosyal medya kullanım sıklığıdır. Sosyal ağ
büyüklüğü tek soru ile ölçülmüş (favori sosyal medya sitesindeki arkadaş sayınız kaçtır?) ve sosyal medya kullanım sıklığı verileri ise
daha once geliştirilen bir ölçeğin Türkçe’ye uyarlanması ile elde edilmiştir. Konuyu daha derinden incelemek ve önceki çalışmalarda
cinsiyetler arasında sosyal medya kullanım patternlerinde rastlanan farklılıklardan yola çıkılarak çalışmanın hipotezleri kız ve erkek
öğrenciler için ayrı ayrı test edilmiştir. Çalışmaya ait 3 ana hipotez ancak cinsiyet ayrımları dikkate alındığında toplamda 5 hipotez
bulunmaktadır. Bunlar:
H1a: Kız öğrenciler erkek öğrencilere kıyasla sosyal medyayı daha sıklıkla kullanmaktadır.
H1b: Erkek öğrencilerin sahip olduğu çevrimiçi arkadaş sayısı kız öğrencilere kıyasla daha fazladır.
H2a: Sosyal medya sitelerini kullanım sıklığı öğrencilerin akademik performansını olumsuz olarak etkilemektedir.
H2b: Sahip olunan sosyal ağın büyüklüğü öğrencilerin akademik performansını olumsuz olarak etkilemektedir.
H3: Sosyal medya sitelerini kullanım sıklığı ile sosyal ağın büyüklüğü arasında pozitif bir korelasyon vardır.
Yöntem
Araştırmanın verileri yüz-yüze anket yöntemi ile üniversite öğrencilerinden kolayda örnekleme yoluyla toplanmıştır. Her ne kadar
bu yöntem evrenin temsil edilebilirliğini garanti etmese de üniversitedeki olası öğrencilere ulaşabilmek için en uygun yöntem olarak
gözükmektedir. Çalışmada üniversite öğrencilerine odaklanılmasının sebebi neredeyse hepsinin akıllı telefonunun olması ve sosyal medya sitelerini aktif olarak kullanmalarıdır. Anketler Sakarya Üniversitesi ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde öğrenim gören
İşletme Fakültesi öğrencilerine uygulanmıştır. Veri toplama sürecinin sonucunda 711 kullanılabilir anket elde edilmiştir. Elde edilen
verilen SPSS paket programında analiz edilerek her bir hipotez için kabul/red durumuna karar verilmiştir.
Bulgular ve Tartışma
Yapılan analizler neticesinde elde edilen sonuçların özeti her bir hipotez için aşağıda sıralanmıştır.
• H1a: Kız öğrenciler erkeklere kıyasla sosyal medyada daha fazla vakit geçirmektedir.Bunun sebebi kadınların genel olarak sosyal
medyayı yaşamlarının bir parçası haline getirmiş olmalarından kaynaklanmaktadır. Bayanlar sosyal medyayı boş zaman aracı
olarak görmek yerine var olan sosyal ilişkilerini kuvvetlendirmek için kullanmaya daha meyillidirler.
• H1b: Erkek öğrencilerin kızlara kıyaslasosyal medyadaki sosyal ağları daha geniştir. Bunun sebebi erkeklerin sosyal medyayı
yeni arkadaşlar edinme platformu olarak algılamalarından kaynaklanmaktadır. Erkeklerin sosyal medya kullanmadaki temel
amaçları kadınlardan daha farklı olup, yeni arkadaş edinmek var olan ilişkilerin sürdürülebilirliğinden daha ön plana çıkmaktadır.
• H2a ve H2b: Beklenenin aksine sosyal ağın genişliği ve sosyal medya kullanım sıklığının ne kız ne de erkekler öğrencilerin akademik başarısı üzerinde herhangi bir etkisi bulunamamıştır. Bunun muhtemel sebebi teknolojinin hayatın bir parçası haline gelmesi
ile hemen hemen herkesin bu tür platformlara üye olmasıdır. Bir diğer deyişle, gelinen teknoloji çağında akademik olarak başarılı
ya da başarısız olmanın ölçütü teknolojinin ne kadar sık kullanıldığından ziyade ne amaçla kullanıldığı ile yakından ilişkilidir.
• H3: Sahip olunan sosyal ağın büyüklüğü ile sosyal medya kullanım sıklığı arasında zayıf ancak anlamlı bir korelasyon bulunmuştur. Bunun anlamı daha fazla sosyal medyayı kullananların daha çok çevrimiçi arkadaşı olduğu veya daha çok çevrimiçi arkadaşa
sahip olan kişilerin sosyal medyayı da daha sık kullanmasıdır. Burada kurulan hipotez herhangi bir nedensellik değil karşılıklık
ilişki belirtmektedir.
Examining the Relationships between Gender-Specific Social Network Sites (SNSs) Addiction Patterns and Student Academic Performance
Given the widespread usage of social media and the saturation of social network sites (SNSs), many students and instructors have integrated technology into both social and educational life to enhance their learning experiences. Yet, non-educational use of social media brings drawbacks and also causes undesirable situations. Especially for young people, multi-tasking, like using SNS during their class sessions, creates cognitive disabilities as well as low academic performance. In this study, we have examined the relationships between SNS addiction patterns (SNS intensity and network size) and academic achievement (grade point average, or GPA) of 711 college students in Turkey. We have also sought to assess whether there is a correlation between gender and SNS addiction patterns. A questionnaire has been used for data collection. Our findings clearly show that the majority of our participants have used a smartphone for more than 5 years, with Instagram the app whose reputation supersedes that of other SNSs. Surprisingly, we found no significant relationship between academic success and SNS addiction patterns, though the study confirms a gender-discrepancy with regard to SNS addiction patterns. Females spend more time on SNS than males, whereas males have more online friends than do females. The reason for this disparity may derive from their different uses of SNS. Thus, further studies may concentrate on different aspects of this issue with more factual and objective data to reveal the real impact of SNS on our lives. Conclusions, suggestions, and research limitations have also been discussed.