The Journal of Neurobehavioral Sciences; 2019;6(1):1-5
Antidepresan tedavi sırasında ortaya çıkan mani vakalarının birinci dereceden akrabalarında bipolar bozukluk sıklığının araştırılması
O Tan
Üsküdar Üniversitesi, İstanbul
Antidepresan kullanırken maniye giren hastaların bipolar bozukluğa yatkınlık taşıyan kişiler oldukları savunulmakta, “bipolar III”
olarak adlandırılan bir duygudurumu bozukluğu kategorisinin varlığından söz edilmektedir. Tanı sınıflama sistemlerine girmemiş
bu kategorinin klinik geçerliliğinin kanıtlanması, duygudurumu bozukluklarına tanı ve tedavi yaklaşımını etkileyebilir. Bu hipotezi
sınamak amacıyla ünipolar depresyon nedeniyle antidepresan kullanırken maniye giren 24 vakanın 138 birinci dereceden akrabasında
ve bipolar I bozukluğu olduğu belgelenmiş 24 kontrol deneğinin 135 birinci dereceden akrabasında bipolar I bozukluğu görülme sıklığı
karşılaştırıldı. Vaka ve kontrol grupları arasında ailevi yüklülük açısından anlamlı farklılık bulunmadı. Antidepresan kullanırken
maniye giren unipolar depresyon hastalarının ailelerinde bipolar bozukluk sıklığının kontrollerden anlamlı farklılık göstermemesi, bu
kişilerde bipolariteye genetik yatkınlık bulunduğunu desteklemektedir. Bulgularımız “yumuşak bipolarite” ve “bipolar III” kavramlarını
doğrulamaktadır
Investigation of bipolar disorder prevalence in the first degree relatives of cases with manic switch during an antidepressant
It is argued that those patients who switch to mania under antidepressant therapy are prone to bipolar disorder and that there is a
category of mood disorders called as “bipolar III”. If clinical relevance of this category that is not included in official nosologies is
testified, the diagnostic and therapeutic approach to mood disorders may change. To test this hypothesis, we screened for bipolar
I disorder among 138 first-degree relatives of 24 patients who had switched to mania under antidepressant therapy because of
unipolar depression, and then compared this figure with that among 135 first-degree relatives of 24 patients having documented
bipolar I disorder. Regarding the frequency of bipolar I disorder within the family, we found no significant difference between the
case and the control groups. The fact that the family history regarding bipolar I disorder among those who switched to mania under
antidepressant therapy did not differ significantly from that among the control subjects suggest a genetic susceptibility to bipolarity
among the cases. Our findings verify the concepts of “soft bipolarity” and “bipolar III.