Gençlik ve güzelliğin önemsendiği çağdaş
toplumlarda en yaygın sağlık sorunlarından biri
yaygın yaşlanma olmaktadır.
Oysa Amerikan toplumunda 65 yaş üzerindekilerin
sadece yüzde 20'sinde psikiyatrik hastalıklar bulunmuştur.
Bunun da yüzde 5-10'unu DSM-IV ölçütlerine
uyan, entellektüel yetilerde yitim, bellek bozukluğu,
soyut düşünmede bozulma, yargılamada
bozulma, afazi, apraksi, agnozi gibi yüksek kortikal
işlev bozuklukları ile kendini gösteren demans
olguları oluşturmaktadır. Yaşlılığın
doğal bir sonucu olarak zihinsel yetilerde bozulma
beklenmesini kanıtlayacak bir veri yoktur. Bu
nedenle yaşlıların ruhsal durumlarını ve zihinsel
yetilerini değerlendirilirken yanlış önyargıların etkisi
altında kategorik yaklaşımlardan uzak durmak
gerekmektedir