Demans Dergisi; 2001;1(2):50-60
Yaşlılık Çağı Depresyonları
L Tamam, S Öner
Çukurova Üniv. Tıp Fak Psikiyatri ABD, Adana
Son yıllarda teknolojinin ve yaşam kalitesinin
gelişimine koşut olarak ortalama insan ömrü
uzamaktadır. Bunun sonucunda yaşlı olarak kabul
edilen insan sayısının (65 yaş ve üstü) genel
toplumdaki oranı da gelişmiş ülkelerde yüzde 15'lere
kadar yükselmiştir
. Ülkemizde ise bu oranın yüzde 5 civarında
olduğu bildirilmektedir. Yaşlılık bireyin fiziksel
görünüm, güç, rol ve bulunduğu konum açısından
kayba uğradığı, yeti yitimleri ve fiziksel hastalıkların
artarak bireyin çevreye bağımlı hale geldiği
bir dönem olduğundan, bu dönemi yaşayan insanların
ruhsal ve fiziksel durumlarına yönelik yaklaşımın
diğer yaş gruplarına olan yaklaşımından
farklı olması gerekmektedir
.
Yaşlılarda sık gözlenen ruhsal bozuklukların başında
depresyon gelmektedir. Yaşlılarda depresyon
tanısı; hem hastalığın yeterince dikkate alınmamasından,
hem de hastaya, ailesine ve doktorlara
bağlı çeşitli nedenlerden dolayı sıklıkla atlanmakta
ve depresyon belirtilerin başka nedenlerle (fiziksel
rahatsızlık, ya da yaşlılık) ilintili olduğu
düşünülmektedir
. Bu da çoğu zaman tedavinin aksamasına,
gecikmesine ve depresyon sonlanımının
kötüleşmesine, kimi olgularda özkıyım riskinin artmasına
neden olabilmektedir. Bu yazıda toplum
ruh sağlığı açısından bu kadar önemli sorunlara yol
açabilen, yaşlılık çağı depresyonunun epidemiyolojisi,
nedenleri, klinik özellikleri ve sağaltımı
ülkemiz ve yurtdışı kaynaklar açısından değerlendirilip
gözden geçirilmiştir.