Psikiyatri Dünyası; 2001;5(2):55-58
Psikiyatride Tanı Yaklaşımları ve Nörobiyoloji
TH Yöney
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, İstanbul
Normal ve anormal davranışı oluşturan tüm sinyallerin sinir sisteminden kaynaklandığı gerçeğine rağmen günümüz psikiyatrisinde tanım ve sınıflandırma ruhsal hastalıkların biyolojik oluş mekanizmaları dikkate alınarak yapılmamaktadır. Tanı süreçlerindeki gelişmeler psikiyatride ortak bir dilin kullanılmasına olanak sağlamış, bir standardizasyon oluşmuş ve böylelikle daha önce var olan birçok sorun ortadan kalkmıştır. Bununla beraber, özellikle nörobiyolojik verilerin klinik uygulamada değerlendirilmesi konusundaki yetersizlik nöral yönelimli bir yaklaşımın entegre edilmesi gibi bir gelişmeyi gerekli kılmaktadır. Nörolojik bilimler alanlarındaki gelişmeler, örneğin beyin görüntüleme veya elektrofizyolojik teknikler psikiyatrinin tanı süreçlerine yansımamaktadır. Bu sorunlar çeşitli otoriteler tarafından ifade edilmesine karşın, nörobiyolojinin klinik uygulamaya entegre olmasını sağlayacak geçerli, uygulanabilir bir mekanizma henüz önerilmemiştir. Günümüz psikiyatrisinin bu konudaki ataletinin nedenleri arasında şu anda geçerli olan klinik tanı kategorileri ile nöral yapıları ilişkilendirmenin zorluğu hatta olanaksızlığı ve nöral verilerin uygulama alanına yansımasına olanak sağlayacak, klinik uygulama açısından anlamlı bir teorik yaklaşım geliştirmenin zorlukları sayılabilir. Aslında sinir sisteminin yapısı ve fonksiyonları ile ilgili veriler temel alınarak kurulacak, yeni tanım ve kavramları olan bir yaklaşım, nöral bilimlerin klinik uygulamaya entegrasyonu için uygun bir çözüm olabilir. Bu bakımdan bilimsel bir psikopatoloji için yeni modellerin geliştirilmesi teşvik edilmeli ve bu modeller psikiyatristlerin kendi kendilerine, hastalarına ve araştırmacılara yeni sorular sormasına yol açmalıdır.