Düşünen Adam: Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi; 2017;30(4):331-337
Çocuk Adli Vakalarında Karışıldığı İddia Olunan Suç Tipleri ile Benlik Saygısı ve Depresif Belirtiler Arasındaki İlişki
ST Hesapçıoğlu
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Ankara
Amaç: Bu araştırmada “suçlu çocuk yoktur, suça sürüklenen çocuk vardır” fikrinden yola çıkılarak farklı suçlar
isnat edilerek Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniğine getirilen çocuk ve ergenler depresyon,
benlik saygısı ve çeşitli sosyodemografik faktörler açısından incelenmiştir.
Yöntem: Şubat 2012-Şubat 2013 tarihleri arasında Muş Devlet Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve
Hastalıkları Polikliniğine adli psikiyatrik muayene amacıyla getirilen, işlemiş oldukları iddia edilen suçlara yönelik
cezai ehliyeti olup olmadığı sorulan çocuk ve ergenlerin dosyaları geriye dönük olarak taranmıştır. Hırsızlık,
kasten yaralama ve terör örgütü propagandası yapma suçlamalarıyla getirilen çocuklar üç grubu oluşturmuştur.
Çocuklar için Depresyon Ölçeği (ÇDÖ) ve Coopersmith Benlik Saygısı Ölçeği (CBSÖ) puanları karşılaştırılmıştır.
Bulgular: Gruplar arasında ÇDÖ ve CBSÖ puanları arasında farklılık olduğu izlenmiş, yapılan post hoc
karşılaştırmalarda kasten yaralama iddiası ile getirilen grubun ÇDÖ puanının diğer iki gruba göre daha düşük
olduğu, CBSÖ puanının ise hırsızlık yaptığı iddiası ile getirilen gruptan anlamlı olarak daha yüksek olduğu, terör
örgütü propagandası yapmış olma iddiası ile gönderilenlerden ise anlamlılığa yakın düzeyde yüksek olduğu
saptanmıştır.
Sonuç: Olguların gönderilme nedenleri ile ÇDÖ ve CBSÖ puanları arasında farklılık olduğu izlenmektedir.
Özellikle kasten yaralama iddiası ile gönderilenlerin depresif belirtilerinin daha az, benlik saygılarının daha
yüksek olduğu, bu araştırmada izlenmektedir. Bu bulgu, aslında çocuk suçluluğunda çok farklı etiyolojilerin
farklı suçlara yönlenme konusunda etkili olabileceğini düşündürmektedir.
The relationship of the type of alleged crime with self-esteem and depressivesymptoms in juvenile delinquents
Objective: Stemmed from the idea of “there is no juvenile delinquent, but rather there are juveniles draged
to crime”; the children and adolescents who have been referred to Mus State Hospital Child and Adolescent
Psychiatric outpatient clinic with different alleged crime types were examined retrospectively, in terms of
depression, self-esteem, and various socio-demographic factors.
Methods: The study was conducted retrospectively on children and adolescents who were referred to Mus
State Hospital between February 2012 and February 2013 for the purpose of forensic psychiatric examination
to assess their criminal responsibility regarding the alleged crimes. The children formed three groups of
alleged crime types; theft, malicious wounding and terrorist propaganda. Child Depression Inventory (CDI)
and Coopersmith Self-Esteem Scale (CSEI) scores were compared.
Results: There was a difference between the CDI and CSEI scores of the groups. In post hoc comparisons,
the CDI score of the alleged malicious wounding group was lower than the other two groups. CSEI score
was significantly higher than the alleged theft group, and almost significantly higher than the alleged
terrorist propaganda group.
Discussion: It is observed that there is a difference in terms of CDI and CSEI scores between the groups of
alleged crime type. In particular, the CDI scores of the alleged malicious wounding group were lower and
their self-esteem was higher than the other two groups. This finding suggests that diverse etiologies may
have been effective in directing different crime types in juvenile delinquency