Kapsamlı bir araştırmanın parçası olan bu çalışmada, major depresyon, anksiyete bozukluğu ve bunların birarada bulunduğu eştanılı durumların, ruhsal bozklukları ortaya çıkarıcı ya da sürdürücü özellikte olan yaşam olayları açısından ayrışan ve örtüşen özelliklerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Araştırma eğitim hastanesi niteliğindeki bir psikiyatri kliniğine başvuran ve yatarak ya da ayaktan sağaltılan hastalardan ardışık belirlenen ve DSM-III-R’ye göre major depresyon, anksiyete bozukluğu ya da ikisinin birlikte olduğu eştanılı durum tanısı alanlar üzerinde yürütülmüştür. Hastaların son dört yıl içinde başından geçen yaşam olayları, bunların ne kadar zaman önce olduğu, ve şiddetleri ile olaya uyum sağlama güçlüğü 107 maddeden oluşan ve bir kendini bildirim ölçeği olan Yaşam Olayları Listesi (YOL) ile saptanmıştır. Bozukluk öncesi dönemde depresif bozukluk grubunda eş ile ciddi anlaşmazlığın ayırt edici bir yaşam olayı olduğu saptanmıştır. Diskriminant analizi ile anksiyete bozukluğu için “tehdit edici”, eştanı grubu için “kayıp ve tehdit” unsurlarını birlikte bulunduran yaşam olaylarının ayırt edici özellikte olduğu saptanmış, bu bulguların önceki çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu olduğu görülmüştür. Anksiyete ve depresyon arasındaki ilişkiyi anlamamızda yaşam olaylarının tek başına değil; diğer sosyodemografik, klinik, aile öyküsü, kişilik yapısı, önceki tedaviye yanıt gibi çok sayıda başka değişkenle birlikte ele alınmasının yararlı ve gerekli olduğu; bu konuda ileriye dönük kohort çalışmalarının yardımcı olabileceği kanısına varılmıştır.

As a part of a comprehensive research, it’s aimed to investigate the overlapping and distinctive features of major depression, anxiety disorders and comorbid states in terms of life events. Patients, diagnosed by Structured Clinical Interwiew for DSM-III-R (SCID) as having either major depression, anxiety disorder or comorbid states were included in the study. The severity of life events that occurred during the last four [year]s and the difficulty in adaptation were assessed by the Life Events List. Serious marital dispute was the discriminating event of the major depression group from the other groups. For the anxiety group theratening life events and loss were discriminating. The discriminating factor of the comorbidity group was threat. These results are consistent with literature. Longitudinal studies taking sociodemographic factors, clinical picture, personality structure, family history, previous history and treatments into consideration, besides the life events, would be helpful to understand the interconnected relations between depression and anxiety states.