Türk Uyku Tıbbı Dergisi; 2016;3(3):65-68
Obstrüktif Uyku Apne Sendromunda Ekspiratuvar ve İnspiratuvar Kas Fonksiyonları
ET Parmaksız, B Salepçi, N Kıral, A Fidan, S Cömert, E Coşkun, B Çağlayan
Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul
Amaç: Obstrüktif uyku apne sendromu (OUAS) hastalarının hem anatomik
hem de işlevsel değişiklikler nedeniyle artmış bir direnç yüküne maruz
kaldıkları düşünülmektedir. Bu, muhtemel bir solunum kası fonksiyonu
bozukluğuna sebep olabilir. OUAS’da solunum kası fonksiyonlarını ortaya
çıkarmak için günlük maksimum inspiratuvar ve ekspiratuvar basınçlarını
ölçmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Bir yıllık dönemde uyku laboratuvarımıza başvuran
hastalar prospektif olarak analiz edildiler. Tüm olgular bir gecelik
polisomnografiden geçirildi. Tüm olgulara uyku çalışmasının sabahı
aynı deneyimli teknisyen tarafından akciğer fonksiyon testleri uygulandı.
Çalışma grubu yaş ortalaması 47 olan 51 (%37,8) kadın ve 84 (%62,2)
erkek hastadan oluşuyordu.
Bulgular: Apne hipopne indeksinin (AHİ) birinci saniyedeki zorlu vital
kapasite (FEV1) ve zorlu vital kapasite (FVC) değerleri ile ve FVC% ile
korele olduğu bulunurken FEV1/FVC, maksimum inspiratuvar (MİP) ve
maksimum ekspiratuvar basınç (MEP) değerleri AHİ ile korele değildi.
OUAS olan ve olmayan hastalarda FVC (L), FVC%, FEV1, FEV1%, MİP,
MİP% ve MEP değerleri benzerdi. OUAS hastalarında MEP% değerleri
önemli derecede düşüktü. FVC, FEV1 ve MEP% değerleri farklı hastalık
evrelerinde önemli farklılıklar gösterdi. Diğer parametreler tüm gruplarda
benzerdi.
Sonuç: Bu çalışmada uyanıklık sırasındaki maksimal ekspiratuvar kas
kuvvetinin OUAS hastalarında daha düşük olduğunu, ancak inspiratuvar
kas kuvvetinin ise OUAS’lı olan ve olmayan hastalarda benzer olduğunu
gösterdik.
Expiratory and Inspiratory Muscle Functions inObstructive Sleep Apnea Syndrome
Objective: Obstructive sleep apnea syndrome (OSAS) patients are
thought to experience increased resistive load due to both anatomical
and functional changes. This can possibly contribute to respiratory
muscle dysfunction. We aimed to measure daytime maximal inspiratory
and expiratory pressures, in order to find out respiratory muscle functions
in OSAS.
Materials and Methods: Patients admitted to our sleep laboratory for
one-year period were prospectively analysed. All the cases had undergone
overnight polysomnography. All cases had pulmonary function tests
performed by the same experienced technician in the morning following
sleep study. The study population consisted of 51 (37.8%) female and 84
(62.2%) male patients, with a mean age of 47.
Results: Apnea hypopnea index (AHI) was found to be correlated with
forced expiratory volume in one second (FEV1) and forced volume
vital capacity (FVC) values and FVC%. FEV1/FVC, maximal inspiratory
pressure (MIP) and maximal expiratory pressure (MEP) values did not
seem to be correlated with AHI. FVC (L), FVC%, FEV1, FEV1%, MIP,
MIP% and MEP were similar in patients with and without OSAS. OSAS
patients had significantly lower MEP% values. FVC, FEV1 and MEP%
showed significant differences in different stages of the disease. Other
parameters were similar in all groups.
Conclusion: In this study we demonstrated that maximal expiratory
muscle strength of awake OSAS patients was lower, whereas inspiratory
muscle strength was similar in subjects with and without OSAS.