Online Journal of Technology Addiction and Cyberbullying; 2014;1(1):1-17
Depresyon, Anksiyete ve Cinsiyet Değişkenlerine Göre Sanal Zorbalığa MaruzKalma Düzeylerinin Yordanması
T Ayas
Sakarya Üniversitesi, Sakarya
Teknolojik gelişmeleri yakından takip eden öğrencilerin bu teknolojik gelişmeleri
amacının dışında kullanmaları sonucu öğrenciler arasında yeni bir zorbalık türü olan sanal
zorbalık görülmeye başlanmıştır. Sanal zorbalığın, psikolojik, duygusal ve sosyal alanlarda
ciddi olumsuz etkileri vardır. Araştırma bulguları, zorbaca davranışlara maruz kalma
durumunun bir süre sonra fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklara neden olduğunu ve zorbaca
davranışların uzun süre devam etmesi ve kurbanın çevreden destek görememesi
durumunda yaşanan bu rahatsızlıkların daha da şiddetli hissedilmesine neden olmaktadır.
Bu çalışmada ortaöğretim öğrencilerinin sanal zorbalığa maruz kalma düzeylerini
yordamada; depresyon, anksiyete ve cinsiyetin etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Araştırma, tarama modeline uygun olarak planlanmış ve gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın
çalışma grubu 2009-2010 öğretim yılının ikinci döneminde Osmaniye ili merkezde bulunan
iki farklı orta öğretime devam eden 261 öğrenciden oluşmaktadır. Bu öğrencilerden 22’si
ölçekleri tam olarak doldurmadığı için araştırmanın kapsamı dışında tutulmuştur. Sonuçta
239 öğrencinin ölçekleri kullanılabilir bulunarak araştırmaya dahil edilmiştir. Analiz sonuçlarında öncelikle sanal zorbalığa maruz kalma düzeyi değişkeni ile
bağımlı değişkeni yordayacak değişkenler arasındaki ikili ve kısmi korelasyon sonuçları
incelenecektir. sanal zorbalığa maruz kalma düzeyleri ile depresyon arasında pozitif ve orta
düzeyde bir ikili ilişki (r= .35) olduğu ancak anksiyete ve cinsiyet değişkeni kontrol
edildiğinde iki değişken arasındaki kısmi korelasyonun pozitif ve düşük bir ilişki (r= .21)
olarak hesaplandığı görülmektedir. Sanal zorbalığa maruz kalma düzeyi ile anksiyete değişkeni arasında pozitif ve orta
düzeyde bir ikili ilişki (r= .33) olduğu, depresyon ve cinsiyet değişkeni kontrol edildiğinde
iki değişken arasındaki kısmi korelasyonun pozitif ve düşük bir ilişki (r= .19) olarak
hesaplandığı görülmektedir.
Sanal zorbalığa maruz kalma düzeyi ile cinsiyet değişkeni arasında negatif ve düşük
düzeyde bir ikili ilişki (r= -.13) olduğu, depresyon ve anksiyete değişkeni kontrol edildiğinde
iki değişken arasındaki kısmi korelasyonun negatif ve düşük bir ilişki (r= -.19) olarak
hesaplandığı görülmektedir.
Depresyon, anksiyete ve cinsiyet değişkenleri birlikte ele alındığında sanal zorbalığa
maruz kalma düzeyi ile pozitif, orta düzeyde ve anlamlı bir ilişki ortaya çıkarmaktadır (R=
.42, p< .01). Depresyon, anksiyete ve cinsiyet değişkenleri birlikte ele alındığında sanal
zorbalığa maruz kalma düzeyi toplam varyansının %18’ini açıklamaktadır. Standardize
edilmiş regresyon katsayısına (β) göre yordayıcı değişkenlerin sanal zorbalığa maruz kalma
düzeyi üzerindeki göreli önem sırası; depresyon, anksiyete ve cinsiyettir. Regresyon
katsayılarının anlamlılığına ilişkin t-testi sonuçları incelendiğinde ise depresyon, anksiyete
ve cinsiyet değişkenlerinin sanal zorbalığa maruz kalma düzeyi üzerinde anlamlı bir
yordayıcı olduğu görülmektedir.
Teknoloji öğrenciler tarafından amacının dışında kullanılmaya başlanmasıyla birlikte
okullarda sanal zorba/kurban olma durumları önemli bir sorun haline gelmeye başlamıştır.
Türkiye’de sanal zorba ve kurbanlarla ilgili çalışmalar 2007 yılında yapılmaya başlanmasına
rağmen yapılan çalışmalarda bu sorunun hiçte küçümsenmeyecek boyutlarda olduğu
görülmektedir. Teknoloji alanındaki gelişmelerin hızlı bir şekilde artması ve teknolojik
araçların öğrenciler tarafından daha yaygın kullanılmaya başlanmasıyla okullarda yaşanan
bu sorun ilerleyen yıllarda daha da önemli bir sorun haline geleceği düşüncesinin
oluşmasına neden olmaktadır. Zorbalık olaylarına dahil olan öğrencilerin (hem zorba hem
de kurban) dahil olmayan öğrencilere göre daha çok psikolojik sorunlara eğilimli oldukları
bulunmuştur. Yapılan bu çalışmada sanal zorbalığa maruz kalma düzeyiyle depresyon ve
anksiyete arasında pozitif yönlü ve orta düzeyde bir ilişki olduğu bulunmuştur. Sanal
zorbalığa maruz kalma düzeyinin cinsiyete göre karşılaştırıldığında, araştırmaya katılan kız
öğrencilerin erkek öğrencilerden daha fazla sanal zorbalığa maruz kaldığı bulunmuştur.Sanal zorba/kurban olayları sanal zorbalığa maruz kalanları psikolojik anlamda
olumsuz şekilde etkilediği alan yazın incelemesinde ve bu araştırma sonucunda
görülmektedir. Bu nedenle okullardaki psikolojik danışmanların bu tür olaylara maruz
kalanları tespit ederek psikolojik destek vermesi gerekmektedir.
Prediction Cyber Bullying with Respect to Depression, Anxiety and GenderVariables
Cyber bullying has been occurred as a new kind of bullying among students as a result of
misusing technological developments. Cyber bullying has serious negative effects in psychological,
emotional and social areas. The findings of the researches states that suffering from bullying behaviors
causes physical and mental illnesses after a while and in case these bullying behaviors continue for a
long time and the victim cannot get support from the environment, this causes these illnesses to be felt
more severely. The aim of this study was to investigate the levels of the students’ being cyber victim
with respect to depression, anxiety and gender. The sample of this study was composed of the 261
students attending two different high schools in the second term of 2009-2010 education year in
Osmaniye city center. 22 of these students were excluded from the scope of the research since their
scales were not completely filled. In conclusion, 239 students were included in the study since their
scales were found practicable. Three means were used to collect data in the research. These are virtual
victim questionnaire, permanent anxiety inventory and Beck depression inventory. Results indicated
that there were positive significant correlations among cyber victim, depression and anxiety. Also,
there were negative and low level correlations between cyber victim and gender. This finding showed
that girls were exposed to cyber bullying more than boys. With the rapid increase of technological
improvements and use of technological means by the students more commonly, this problem which is
experienced in schools leads to the thought that it will become a more important issue in the following
years. It was found that the students included in the bullying incidents (both as bully and victim) are
more inclined to psychological problems than the ones not involved. Since cyber bullying incidents are done using technological means, they will not be limited to a specific area (school, schoolyard,
class, roundtrip to school). Considering the possibility that such incidents will happen also at home,
parents should undertake important duties and responsibilities for preventive actions. For this
purpose, school staff should raise awareness regarding the use of technology in not only students but
also the parents