Güncel Psikiyatri ve Psikonörofarmakoloji; 2015;5(2):33-36
Suriye Göç Krizi ve Sosyal Sermaye: Pierre Bourdieu Şimdi Kolektif Bilinçaltımızda! Suriyeli ve Türk Doktorların SağlığınSosyal Bileşenleri ile Yüzleşme Zamanı
MV Özdemir
Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep
Amaç: Suriye’den “göç krizi” ile birlikte yaşamakta olduğumuz sosyal ve kültürel dönüşüm Türkiye’nin
göçmen politikaları ve profesyonel sahalarda (psikiyatrist, aile hekimi, hemşire, ebe) eşdeğerlik değerlendirme
süreçlerinde telafisi gereken boşlukları da ortaya çıkarmıştır. Suriyeli göçmenlerin yekpare homojen
bir kitle olmadığı gerçeği refleksif düşünce ve içgörülü yorumların eksikliği ile toplumsal bilinç seviyesine
henüz ulaşamamıştır. Suriyeli mülteci doktorlar ile saha çalışmalarından yola çıkarak, göçmenlerin kaybettiklerinin
sadece ana vatanları değil aynı zamanda sosyal kapitalleri olduğu bu derleme-yorum yazısında
işlenmektedir. Suriyeli mülteci doktorların yüz yüze kaldığı sosyal sınıf değişimi ve sosyal kapital kayıpları
sağlığın sosyal bileşenleri kavramını da acil olarak gündeme getiriyor. James Coleman ve Robert Putnam’ın
1990’larda düşünsel anaakımda sosyal kapital kavramını popülerleştirmesinden çok önce Fransız postyapısal
sosyolog Pierre Bourdieu günlük hayat pratikleri ve sınıf farklarının ortak üretimine sosyal kapitalin
katkısını siyasi bilimlere sunmuştur. Son yıllarda sağlık sosyolojisi saha çalışmaları sosyal kapitalin sağlığın
sosyal bileşenlerinin önemli bir parçası olduğunu göstermiştir. Suriyeli mülteci doktorlar kendi göç ve mültecilik
süreçlerine bakışlarında eğer refleksif olmayı başarırlarsa, sosyal kapital ve sağlık arasında daha önce
gündem dışı bırakılmış olan yakın ilişkiyi, ve gereken göçmen ve mülteci politikaları hakkında hepimize, Türk
psikiyatristleri ve hekimleri dahil, çok kıymetli dersler verebilirler. Bugüne değin dikkate almadığımız sosyal
kapital, sınıf ve sağlığın ortak üretildiği gerçeğini ve sosyal kapitalin sağlığın sosyal bileşenlerine olan katkısını
kabul etmeye hazır mıyız?
Syrian Migration Crisis and Social Capital: Pierre Bourdieu is Now in Our Collective Subconscious! Time for Syrian and Turkish Doctorsto Recognize the Social Determinants of Health
The current “migration crisis” from Syria transformed Turkey as a country with a vast emigrant population in diaspora to one that is intensively
receiving immigrants, refugees and displaced populations. This social and cultural transformation in Turkey is surfacing, at the same time, the
gaps to be filled expeditiously within the current migration and refugee policies, not to mention the deficiencies in processes to establish
cross-country equivalency of expertise in professional occupations such as psychiatry, family medicine and nursing. That Syrian refugees and
displaced populations are not a homogenous mass has sadly not yet reached collective conscience worldwide, owing in part to lack of reflexive
debates and insightful analyses. Building on the field experiences with Syrian refugee medical doctors, I explain that displaced and refugee
populations do not only experience a loss of their homeland but also their social capital. I underscore that the latter is a critical component
of the hitherto neglected concept of the social determinants of health. Long before James Coleman and Robert Putnam have popularized in
the mainstream thought in the 1990s the concept of social capital, the French post-structuralist sociologist Pierre Bourdieu has mapped the
ways in which social capital decisively plays a role in co-production of daily life practices, health and social class disparities. The Syrian refugee
doctors, having suddenly lost their social capitals, might be able to reflexively explain to us, Turkish psychiatrists and physicians included, the
intimate and co-productionist ties between social capital and health.