The Journal of Happiness and Well-Being; 2015;3(2):116-125
Mutluluğa ilişkin halk inançları ve öngörüleri
N Coles, V Sims, M Chin
University of Central Florida, USA
Özet
Bir kişinin yüksek düzeyde öznel iyi oluşa ulaşabilmesi için sık sık olumlu duygu deneyimlemesi, düşük düzeyde
olumsuz duyguya sahip olması ve yüksek düzeyde yaşam doyumuna sahip olmasının gerekli olduğu ileri
sürülmektedir. Ancak araştırmacılar mutluluğa ilişkin halktan insanların fikirlerinin de bu boyutları içerip
içermediğini araştırmamışlardır. Bu çalışmada, 2 (olumsuz ve olumlu duygusallık) x 2 (düşük düzeyde ve yüksek
düzeyde yaşam doyumu) faktörlü bir desen kullanımıyla 256 üniversite öğrencisinin, olumlu duygu ve yüksek
yaşam doyumunun mutluluk için gerekli öncüller olduğuna inanıp inanmadıkları incelenmiştir. Bu çalışmada aynı
zamanda katılımcıların kendi duygulanım özelliklerinin, yaşam doyumlarının ve mutluluklarının başkalarının
mutluluğuna ilişkin sosyal kanılarına yansıyıp yansımadığı da araştırılmıştır. Katılımcılar genel olarak hem
olumlu duygunun hem de yaşam doyumunun yüksek düzeyde mutluluk için gerekli olduğuna ve bu iki faktörün
toplumsal kanıları üzerinde arttırıcı bir etkiye sahip olduğuna inanmaktadır. Yapılan korelasyon analizleri,
geçmişteki bulguların aksine, kişinin kendi duygulanımı, yaşam doyumu ya da mutluluğu ile başkalarının
mutluluğuna dair kanıları arasında anlamlı bir ilişkinin söz konusu olmadığını göstermiştir. Çalışmamız,
katılımcıların, kendilerine yeterli bilgi sağlandığında, kendi mutluluk özelliklerinden etkilenmeden çok boyutlu
mutluluk kanıları oluşturabildiklerini göstermektedir.
Lay beliefs and projections of trait happiness
To achieve high levels of Subjective Well Being, it is argued that one must experience frequent positive affect,
low levels of negative affect, and high satisfaction with life. However, researchers have not investigated whether
the lay theories of happiness also include these dimensions. Using a 2 (negative, positive affectivity) x 2 (low,
high life satisfaction) factorial design, this experiment explored whether 256 university students believed that
positive affect and high satisfaction with life were necessary precursors for happiness. Additionally, the study
explored whether participant’s own trait affectivity, life satisfaction, and happiness projected onto their social
judgments of a hypothetical other’s happiness. Overall, participants believed that both positive affect and life
satisfaction are necessary for high levels of happiness, and that these two factors provided an additive effect in
their social judgments. Correlational analyses demonstrated that, contrary to past findings, there were no
significant associations between one’s judgments of another’s happiness, and their own affectivity, life
satisfaction, or happiness. Altogether, our study suggests that when given sufficient information, participants are
capable of formulating multidimensional judgments of happiness that are not influenced by their own trait
happiness.