Postpartum depresyon, doğum sonrası dönemde görülen tüm depresif bozukluklar için kullanılan bir kavramdır. Postpartum depresyonun görülme oranları, postpartum bir yıllık dönemde erişkin kadınlarda %7-17 arasında ve adölesan annelerde yaklaşık %26 olarak bildirilmiştir. Etiyoloji konusunda çalışmalar arasında tam bir fikir birliği olmamakla birlikte, hormonal etmenler yanında psikososyal etmenlerin de etkili olduğu bildirilmektedir. Anneyi, bebeği, anne- bebek ilişkisini ve aileyi olumsuz yönde etkileyebilir. Bütün bu nedenler postpartum depresyon konusunda çok sayıda klinik ve epidemiyolojik araştırmanın yapılmasında etkili olmuştur. Risk grubu olarak kabul edilebilecek olan kadınların hem gebelik dönemi boyunca hem de doğumdan sonra yakından izlenmeleri önemlidir. Bu yazıda, postpartum depresyon kavramı, epidemiyoloji, etiyoloji, klinik özellikler, tedavi ilkeleri ve koruyucu önlemler açısından gözden geçirilmektedir.

Postpartum depression is a diagnosis used for all depressive disorders in the postpartum period. Rates of postpartum depression are reportedly between %7-17 in adult women and approximately %26 in adolescent mothers. Even though there is not a consensus about the etiology of disorder, it is reported that psychosocial factors play an important role as well as hormonal factors. It may affect the mother, the infant, the relationship between the mother and infant, and family. All these issues provoked many clinical and epidemiological studies on postpartum depression in the recent [year]s. Women in the risk group should be followed-up both prenatally and postnatally. In this article, the consept of postpartum depression is reviewed in terms of epidemiology, etiology, clinical properties, treatment principles and preventive measures.