Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi; 2015;5(43):128-136
Grupla Psikolojik Danışma Sürecinde Bir Risk Alanı: Sınır Aşımları
YSÜ Özçetin, İ Yalçın
Hacettepe Üniversitesi, Ankara
Psikolojik danışma süreci, bireylere yardımcı olabilmek amacıyla bireysel ya da grup görüşmeleri ile
yürütülen, yoğun ve aktif bir kişilerarası süreç olarak değerlendirilebilir. Psikolojik danışma sürecinde amaç,
bireyin değişimi ve bu süreçten fayda sağlamasıdır. Bu kişilerarası süreçte çeşitli etik ilke ve standartlara
gereksinim duyulmaktadır. Herhangi bir tutum ya da davranışın daha açık şekilde anlaşılabilmesi iyi-kötü
ya da doğru-yanlış gibi insani değerler açısından anlamlandırılması ve yorumlanması bağlamında etik
değerler işlev ve anlam kazanmaktadır. Bireysel ve grupla psikolojik danışma sürecinde var olan psikolojik
danışman-danışan arasındaki güç ilişkisi ve bu gücün kullanımının daha çok içsel özelliklerle bağlantılı
olması, bu sürecin kendisini de etik açısından sorunlu bir uygulama durumuna getirebilmektedir. Bu
anlamda profesyonel sınırların anlaşılması ve sürdürülmesi önem kazanmaktadır. Bu sınırların aşılması
ise, psikolojik danışmanın danışanı istismar etme risklerini de beraberinde getirebilmektedir. Psikolojik
danışmandan danışanlarıyla etkili çalışma ilişkilerini geliştirirken, objektif olması ve profesyonel
mesafeyi koruması beklenmektedir. Ancak sınır aşımlarında, danışan için yararlı olmadığı bilinen
ve kültürel anlamda da kabul görmeyen bir ilişki gelişebilmektedir. Sınır aşımlarının önlenmesinde
psikolojik danışmanların bu anlamdaki duyarlılığı, istekliliği ve motivasyonu oldukça önemlidir. Böylece
sınır aşımlarından kaçınmaları daha kolay olabilecektir. Bu bağlamda, psikolojik danışmanların eğitimleri
süresince öncelikle kendi öz değerlendirmelerini yapmaları, farkındalıklarını geliştirmeleri, etik ilke
ve değerleri içselleştirmeleri yoluyla profesyonel kimliklerini özümsemeleri, tüm bunları yaparken
gerekli destek kaynaklarını harekete geçirerek kullanmalarının önemli olduğu belirtilebilir. Bu çalışma
ile psikolojik danışma süreçlerinde yaşanan etik sınır aşımlarına dikkat çekilerek, uygun yaklaşımların
benimsenmesi konusunda farkındalık oluşturulması ve ilgili alanyazına katkı sağlanması amaçlanmıştır
A Risk Area for Group Counseling: Boundary Violations
Psychological counseling can be considered as an intensive and active interpersonal process
conducted with individual or group meetings to provide assistance to individuals. The basic purpose
of counseling is to help people change and get benefi t from this process. This interpersonal process
requires various ethical principles and standards. Ethical values gain function and meaning in terms
of making sense of and interpreting any attitude or behavior within the concept of humane values such
as good or bad and right or wrong. Power relationship and the use of this power are associated with
more intrinsic property in counseling, so the process itself can bring ethically problematic applications.
In this sense, understanding and sustaining professional boundaries is gaining importance. Violations
of this boundaries can also bring risks about exploitation and abuse of client. While psychological
counselor develops effective working relationships, he/she is expected to be objective and maintain a
professional distance. However, it can be developed useless and unacceptable relations in a cultural
sense when boundaries are violated. Psychological counselors’ sensitivity, willingness and motivations
are very important to avoid boundary violations. So, they can avoid boundary violations more easily. It is
important for the counselors to make self assessments, develop awareness, acquire a professional identity
by adopting ethical principles and values and active support resources during their counseling training.
This study aims for drawing attention to boundary violations in counseling, creating awareness about
adopting proper approaches and contributing to related literature