Bipolar bozukluk, toplumda ortalama %0,5-%6 oranında görülen bir hastalıktır ve hastalar maninin yaklaşık üç katı kadar uzun bir süreyi depresyonda geçirmektedirler. Bipolar depresyon için geliştirilmiş spesifik tedavi algoritmaları yeni yeni ortaya çıkmış olup, çok sayıda yeni ve deneysel seçenek de bildirimler arasında yer almaktadır. Üzerinde net biçimde uzlaşılmış bir direnç kavramı bulunmasa da, bipolar depresyonda dirençli olgularla karşılaşılmakta ve bu alanda da tedavi seçenekleri üretilmektedir. Bu makalede hem bipolar depresyonun günümüzdeki tedavisine kısaca değinildikten sonra, direnç kavramı, nasıl yordanabileceği ve bu alanda son yıllarda yapılmış çalışmalar ile olgu serilerinden söz edilmiştir. Açık çalışmalar veya olgu bildirimlerinde %70-80'lere varan olumlu etkileri olduğu bildirilse de hiç bir ilaç ya da yöntemle ilgili çift-kör kontrollu, randomize çalışmanın bulunmaması bu alanda henüz kanıta dayalı tedavi seçeneklerinin oluşmadığını göstermektedir.

Prevalence of bipolar disorder is about 0.5%-6% in the population and depressive episodes are significant in bipolar illness as patients can spend up to one-third of their lives in depression. New data from randomized, controlled trials and naturalistic studies emerged in the treatment of bipolar depression and many experimental studies and alternatives may only be come into light, in recent years. Although, there is no consensus on the definition of resistance in the treatment of bipolar depression, it is not a rare condition and new treatment recommendations offered continuously. The concept of resistance and its predictability is discussed with the emerging drug recommendations in this article after a short emphasis on current treatment alternatives. There is no evidence-based treatment alternatives in the field; but up to 70-80% of remission rates were claimed to be achieved in the reviewed studies and series.