Amaç: Bu çalışmada alkol bağımlılarındaki kişilik bozukluğunun sosyodemografik özellikler, depresyon ve anksiyete ile ilişkisini saptamak amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışma Ekim 2001 ile Ocak 2002 tarihleri arasında Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMATEM (Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma, Tedavi ve Eğitim Merkezi) Kliniğinde yürütüldü. Çalışmaya yatarak tedavi gören, DSM-IV tanı kriterlerine göre alkol bağımlılığı tanısı almış ve detoksifikasyon sürecini tamamlamış 105 erkek hasta ile, kontrol grubu olarak yaş bakımından çalışma grubundan farklılık göstermeyen, alkol ve madde kötüye kullanım ya da bağımlılık tanısı almayan 50 erkek olgu katılmıştır. Olgulara yarı yapılandırılmış sosyodemografik form, SCID-I'nin tüm modülleri, SCID-II, Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HDDÖ), Hamilton Anksiyete Ölçeği (HAÖ) ve Michigan Alkolizm Tarama Testi (MATT) uygulanmıştır. Bulgular: Alkol bağımlılarında kişilik bozukluğu (KB) oranı % 35.2 olarak saptanırken, kontrol grubunda KB saptanmadı. Alkol bağımlıları arasında antisosyal KB % 45.9, sınır KB % 16.2, karışık KB %16.2, kaçıngan KB % 8.1, bağımlı KB % 5.4, paranoid KB % 5.4 ve kendini yeren KB % 2.7 oranlarındadır. Kişilik bozukluğu (KB) tanısı alan olguların yaş ortalamasının (38.6±9.6) kişilik bozukluğu olmayan (KBO) (42.87±8.24) ve eşik altı kişilik özellikleri (EAK) saptanan (42.81±7.21) olgulardan düşük olduğu saptanmıştır. KB tanısı alanlarda suç öyküsü, cezaevi yaşantısı, kendini yaralama ve özkıyım girişim öyküsü oranlarının diğer gruplara göre yüksek olduğu bulundu. Alkol kullanmaya başladığı yaş ve alkolü düzenli kullanmaya başladığı yaş ortalamaları KB tanısı alan olgularda diğer gruplara göre düşük olduğu saptandı. Grup-lar arasında panik bozukluk ve sosyal fobi tanıları dışındaki I. Eksen tanılarında anlamlı fark saptanmamıştır. HDDÖ ve HAÖ puan ortalamaları KB ve EAK gruplarında KBO gruba göre yüksek bulunmuştur. MATT puanı ise, KB tanısı alan grupta daha yüksektir. Sonuç: Çalışmalarla uyumlu olarak alkol bağımlılarında kişilik bozukluğunun birlikte bulunma oranının yüksek olarak saptanması bu olguların tedavisi planlanırken kişilik bozukluklarının göz önünde bulundurulmasını gerektirdiğini göstermektedir. Erkek alkol bağımlılarında kişilik bozukluğu eş tanısı yüksek oranda depresyon ve anksiyete belirtileri ile birliktelik göstermektedir. Bu çalışmada saptanan bir diğer bulgu ise sadece bozukluk düzeyinde olanlara değil, eşik altı kişilik özellikleri gösteren alkol bağımlılarına da dikkat edilmesi gerektiğidir. Çalışmamızın bulguları kişilik bozukluğunun Tip II alkol bağımlılığı ile ilişkili olduğu görüşünü desteklemektedir.

Objective: Aim of this study was to evaluate the personality disorder and it's relationship with sociodemographic characte-ristics, depression and anxiety in alcohol dependents. Method: The study was conducted in AMATEM between October 2001 and January 2002. Study sample consisted of 105 male alcohol dependent patients according to DSM-IV criteria, those who finished detoxification process. Control group consisted of 50 male subjects without substance use disorder and similar with study sample according to the age and gender. Semi-structured socio-demographic form, all the modules of Structured Clinical Interview for DSM-IV (SCID-I), SCID-II, Hamilton Depression Rating Scale (HDRS), Hamilton Anxiety Scale (HAM-A) and Michigan Alcoholism Screening Test (MAST) were applied. Results: The ratio of personality disorder (PD) was 35.2% in alcohol dependents, while there was no personality disorder diagnosis in control group. Among subjects with personality disorder antisocial PD 45.9%, borderline PD 16.2%, mix PD 16.2%, avoidant PD 8.1%, dependent PD 5.4%, paranoid PD 5.4 % and self defeating PD 2.7%. The mean age of group with PD (38.6±9.6) was lower than group without PD (42.87±8.24) and group with personality characteristics (42.81±7.21). The ratio of crime history, incarceration history, self destructive behavior and suicide attempt history was higher in group with PD than other groups. The mean age of starting to use alcohol and using alcohol regularly was lower in group with PD than other two groups. There were no statistically meaningful differences according to the Axis I diagnosis other than panic disorder and social phobia. The mean score of HDRS and HAM-A were higher in group with PD and PC than group without PD. The mean score of MAST was higher in group with PD than other groups. Conclusion: High ratio of personality disorder found in this study suggests the importance of taking PD into consideration while planning treatment of alcohol dependency. Comorbid personality disorders among male alcohol dependents, was related with high depression and anxiety symptoms. Another important finding in this study suggests that atention must be given not only to personality disorders but also to personality characteristics that don't reach to disorder level. Findings of this study supports the notion that personality disorders are related with Type II alcoholism.