Amaç: Obsesif kompulsif belirtiler, şizofreni tanısı almış hastaların
önemli bir bölümünde görülmüştür. Bu ön çalışmanın amacı, şizofreni
tanısı almış yatan hastalarda obsesif kompulsif belirtilerin sıklığını
saptamaktır. Bunun yanısıra, obsesif kompulsif belirtileri olan ve
olmayan hastalarda, hastalığın seyri ve sosyodemografik özellikleri
karşılaştırmayı amaçladık.
Yöntem: Çalışma grubu Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları
Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki bir Psikotik Bozukluklar
servisinden alındı. Tümü 2005 yılı Eylül ayından Ekim ayına kadar
psikotik bulguları için hastaneye yatan ve DSM-IV şizofreni ölçütlerini
karşılayan ve ardışık kabul edilen hastalardı. Elli erkek hasta Yale-
Brown Obsesyon Kompulsiyon Ölçeği kullanılarak değerlendirildi.
Obsesif kompulsif belirtileri olan ve olmayan şizofreni tanısı almış
hastalar demografik değişkenler ve klinik özellikler açısından
karşılaştırıldı.
Bulgular: Şizofreni tanısı almış hastaların %16’sı belirgin obsesif
kompulsif belirtiler gösterdi. Obsesif kompulsif belirtileri olan ve
olmayan şizofreni tanısı almış hastalar yaş, eğitim, hastalık süresi
veya hastanede yatış sayısı açısından farklı değildi. Obsesif kompulsif
belirtileri olan şizofreni tanısı almış hastalarda hastalığın başlangıcı
belirgin olarak daha erkendi ve daha az sıklıkta evliydiler. Tüm obsesif
kompulsif belirtileri olan hastaların Yale-Brown ölçeği Obsesif
Kompulsif toplam puanları obsesif kompulsif bozukluk çalışmalarında
standart kabul edilen 16’nın üzerindeydi. Ortalama Yale-Brown
Obsesyon Kompulsiyon Ölçeği toplam puanı 8 hasta için 22.7 idi.
Obsesif kompulsif belirtiler, saldırganlık, kirlenme ve cinsel
obsesyonlar ile temizleme kompulsiyonları ve tekrarlayıcı törensel
davranışları içermekteydi.
Sonuç: Rahatsızlıklarının daha erken başlaması ve daha az sıklıkta
evlilikleri nedeniyle obsesif kompulsif belirtileri olan şizofreni tanısı
almış hastalarda prognozun, bu belirtileri olmayanlara göre daha
kötü olacağı beklenmelidir. Bununla birlikte bu görüş uzunlamasına
çalışmalarla kanıtlanmalıdır.

Objective: Obsessive compulsive symptoms have been observed in a
substantial proportion of patients diagnosed with schizophrenia. The
goals of the preliminary study were to determine the frequency of
obsessive compulsive symptoms among inpatients diagnosed with
schizophrenia. Additionally, we aimed to compare
sociodemographic characteristics and course of illness in the patients
with and without obsessive compulsive symptoms.
Method: The study group was selected from a psychotic disorders
department in Bakirkoy State Research and Training Hospital for
Psychiatry, Neurology, Neurosurgery (Istanbul, Turkey). All
consecutively admitted patients who were hospitalized from
September 2005 to October 2005 for acute psychotic symptoms and
met DSM-IV criteria for schizophrenia were included. Fifty male
patients were evaluated by using Yale-Brown Obsessive-Compulsive
Scale. Inpatients having schizophrenia with and without obsessive
compulsive symptoms were compared with respect to demographic
and clinical characteristics.
Results: Sixteen percent of the inpatients diagnosed with
schizophrenia presented significant obsessive compulsive symptoms.
Inpatients having schizophrenia with and without obsessive
compulsive symptoms did not differ in age, level of education,
duration of schizophrenia and number of hospitalizations. Inpatients
who have schizophrenia with obsessive compulsive symptoms had
significantly earlier disease onset and were less often married. All
patients with obsessive compulsive symptoms had Yale-Brown
Obsessive-Compulsive Scale scores greater than 16, a standard
criterion for obsessive-compulsive disorder studies. The mean Yale-
Brown Obsessive-Compulsive Scale score for the eight patients was
22.7. The obsessive compulsive symptoms included aggression,
contamination and sexual obsessions as well as cleaning
compulsions and repetitive rituals.
Conclusion: Depending on the earlier disease onset and decreased
marriage frequency, prognosis for inpatients who have schizophrenia
with obsessive compulsive symptoms must be expected poorer
compared to those without such symptoms. However, this opinion
should be proved with longitudinal studies.