Erkek psödohermafrodizmi 46, XY karyotipinin, erkek gonadlarının ve intra-üterin dönemde tamamlanmamış
virilizasyon nedeniyle oluşan müphem eksternal ya da internal genitallerin varlığı ile karakterizedir.
Genital bölge tamamen dişi görünümden hafif feminen görünüme kadar değişen özellikler gösterebilir.
Klinik belirtiler altta yatan nedene ve nedenin şiddetine bağlı olarak doğumda ya da ergenlikle birlikte
ortaya çıkabilir. Bu sunumda, belirtileri ilk kez ergenlik döneminde ortaya çıkan bir erkek psödohermafrodit
olgusu eşliğinde göreceli olarak geç kabul edilebilecek dönemde yapılan cinsiyet tayininin tartışılması
amaçlanmıştır. Genital organında büyüme şikayeti ile bir başka merkeze başvuran, cerrahi girişim uygulanan
ve ardından Marmara Üniversitesi Hastanesi pediatrik endokrinoloji bölümüne yönlendirilen ve androjen
duyarsızlığı sendromu tanısı konulan hasta polikliniğimize çocuk endokrinoloğu tarafından konsültasyon
istemi ile gönderildi. Hastanın anne ve babası ile görüşülerek öykü derinleştirildi. Hastanın ayrıntılı psikiyatrik
değerlendirmesi yapıldı. Doğumda dış genitalleri tamamen kız yönünde olan çocuğa ebeveynleri tarafından
kız ismi verildiği ve kız olarak yetiştirildiği öğrenildi. Yapılan psikiyatrik değerlendirmeler sonucunda
çocuğun kız kimliğini kabul ettiği ve toplum içinde kız rolü ve davranışına sahip olduğu saptandı.

Male pseudohermaphroditism, with the presence of 46 XY karyotype and male gonads, is characterized by ambiguous internal or external
genitalia due to incomplete virilization during intrauterine period. The appearance of external genitalia may vary ranging from soft feminizing
features to complete female appearance. The timing of first clinical presentation, either right after the birth or at the time of puberty, depends
on the type and severity of the underlying etiology. In this paper we aimed to present and discuss the gender assignment of an adolescent
with male pseudohermaphroditism whose symptoms come into clinical attention in late childhood-early adolescence. The child, with the
complaint of enlargement of external genitalia, was admitted to another hospital where an operational procedure had been done. After being
sent to the pediatric endocrinology department of Marmara University Hospital where diagnosis of androgen-insensitivity syndrome was put,
the patient was consulted to our clinic. After a detailed psychiatric evaluation of the child and the family, it was found out that the child who
had female external genitalia at birth was named and raised as a girl, the social role and behavioral patterns assumed by the child were in
accordance with female gender.