Kriz Dergisi; 2019;27(2):86-100
Tıbbi, Ruhsal ve Davranışsal (Klinik) Değişkenlere Göre Mahpuslarınİntihar Olasılıkları
E Yaman
Kocaeli Üniversitesi, Kocaeli
GİRİŞ: İntihar, küresel bir halk sağlığı sorunu olmasının yanı sıra cezaevlerinde ve kapalı
kurumlarda sık rastlanan bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu araştırmanın temel amacı,
Kocaeli 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan yetişkin erkek mahpusların tıbbi, ruhsal
ve davranışsal (klinik) özelliklerinin intihar olasılıkları üzerindeki etkilerini incelemektir. YÖNTEM:
Araştırmanın örneklemini, Kocaeli 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan ve
araştırmaya katılmaya gönüllü olan 508 yetişkin erkek mahpus oluşturmaktadır. Araştırmada
veriler ‘İntihar Olasılığı Ölçeği’ ve araştırmacı tarafından hazırlanan ‘Kişisel Bilgi Formu’ ile
toplanmıştır. Araştırmanın istatistiksel değerlendirmesinde bağımsız örneklem t-testi ve tek yönlü
varyans analizi (ANOVA), çoklu karşılaştırmalar için Tukey testi kullanılmıştır. BULGULAR: Elde
edilen bulgulara göre örneklemin çoğunluğu (n=375; %74) hükümlülerden oluşmaktadır. Faça
atma davranışı gösteren ve dövme yaptırmış olan, bağımlılık yapıcı madde kullanan, bir psikolog
ya da psikiyatriste gitmiş olan, tanısı konmuş bir psikiyatrik hastalığı olan, kronik bir hastalığı
bulunan, kendine fiziksel olarak zarar veren, daha önce intihar girişiminde bulunmuş olan
mahpusların intihar olasılıklarının diğerlerinden daha yüksek olduğu bulunmuştur. SONUÇ:
Hapishanelerin amacı, bireyleri topluma kazandırmaktır. Kapatılmanın verdiği zararın ne kadar
büyük olduğu akılda tutularak bunu en aza indirecek önlem ve hizmetlerin artırılması, bireylere
insanın onuruna yaraşır bir yaşam olanağı sağlanması önemlidir. Bu nedenle klinik anlamda tüm
koşullar iyileştirilerek hapishanelerde intihar riski azaltılmaya çalışılmalıdır.
Suicide Probability of Inmates According To Medical, Mental AndBehavioural (Clinical) Variables
Introduction: In addition to being a global public health problem, suicide is a common
issue in prisons and closed institutions. The main purpose of this study is to investigate the effects
of medical, psychological and behavioural (clinical) characteristics of adult male inmates in the
Kocaeli T-Type Closed Prison on suicide probabilities. METHODS: The study sample consisted of
508 adult male prisoners who were staying in the T-Type Closed Prison of Kocaeli No. 1 and who
were willing to participate in the study. The data were collected with the ’Suicide Probability Scale
and Personal Information Form developed by the researcher. Independent sample t-test and oneway analysis of variance (ANOVA) and Tukey test for multiple comparisons were used in the
statistical evaluation of the study. According to the findings, the majority of the sample (n = 375;
74%) were convicts. RESULTS: Inmates who exhibited self-harm behaviour, who had tattooing,
who used addictive substances, who had gone to a psychologist or a psychiatrist before
imprisonment, who were diagnosed with a psychiatric disorder, have a chronic disease, previously
attempted to commit suicide, were found to have higher probability rates for suicide. The findings
87
are discussed in light of the literature and some suggestions are made. CONCLUSION: In
conclusion, in order to reduce the risk of suicides in prisons, suicide risk evaluation studies should
be conducted, developed and a decent living environment should be provided. For this reason,
within the frame of the right to health, more specialised and easily accessible services should be
provided to inmates who have special needs (substance addiction treatment programmes, more
developed healthcare services concerning psychiatric and chronic illnesses).