Nörogörüntüleme, çalışan beynin yapısal ve işlevsel düzeyine ayrıntılı olarak bakmamıza olanak tanır (Fins, 2008). Bu bağlamda nörogörüntüleme; klinisyenler ve beyin - davranış ilişkisini açıklamaya çalışan psikologlar için değerli olabilir (Kulynych, 2002). Nörobilim ve nörogörüntüleme teknolojilerindeki gelişmeler; yeni etik, yasal ve sosyal meseleler doğurmuştur (Lombera, Fine, Grunau ve Illes, 2010; Shrivastava ve Behari, 2014; Tovino, 2005). Bu çalışmada, nörogörüntüleme çalışmaları ile ortaya çıkan ya da önem kazanan etik meselelere değinilmiştir. Bunlar; yeterlilik, aydınlatılmış onam, tesadüfi bulgular, gizlilik, yararlılık ve zarar vermeme ve diğer etik meselelerdir. Ayrıca, nörogörüntüleme ve hukuk ilişkisine de değinilmiştir. Nörogörüntüleme çalışmalarında etik sorunların önemli doğurgularının olabileceği, özellikle hasta gruplarıyla yapılan çalışmalarda kişilerin hassasiyetlerinin göz önünde bulundurulması gerektiği ve etik eğitiminin önemli olduğu düşünülmektedir.

Neuroimaging provides an opportunity to view the structural and functional level of the working brain in detailed manner (Fins, 2008). In that sense, neuroimaging is worthwhile for clinicians and psychologists who investigate the association between brain and behaviour information. Advances in neuroscience and neuroimaging technology led to new ethical, legal and social issues (Lombera, Fine, Grunau ve Illes, 2010; Shrivastava ve Behari, 2014; Tovino, 2005). In the study, these issues are discussed on the basis of competence, informed consent, incidental findings, confidentiality, beneficence, and do no harm, and other issues. In addition, relationship between neuroimaging and law is discussed. Hence, more research attention should be directed at ethical issues in the neuroimaging studies, especially those with patient groups. Furthermore, ethical training is considered to be very important.