Natalizumab (NAB) yineleyici multipl skleroz (MS) formları için denenen
monoklonal antikorlar arasında ilk onay alandır. Ancak, bu ilacın MS’deki yüksek
etkinliğine rağmen merkezi sinir sisteminde (MSS) JCV infeksiyonu sonucu
ölümcül olabilen progresif multifokal lökoensefalopati (PML) ortaya çıkma riski
ciddi kaygı yaratmaktadır. Bunun sonucunda NAB tedavisi alan hastaların PML
gelişimi açısından yüksek riskli veya düşük riskli olarak belirlenmesi acil önem
taşımaktadır. Bugünki bilgilerle üç ana faktörün PML riski açısından belirleyici
olduğu düşünülmektedir: tedavi süresinin 24 ayı aşması, daha önceden
immunsupresif tedavi kullanılması ve serumda anti-JCV antikorlarının saptanması.
Aşikardır ki, serum JCV antikorlarının saptanması NAB alan hastalarda PML risk
katmanlanması için önemli bir gereçtir. Bugüne dek yayınlanmış olan çok çeşitli
yöntemler JCV seropozitivitesi açısından çelişkili sonuçlar yaratmıştır. Ancak artık
standardize edilmiş bir test mevcuttur.

Natalizumab (NAB) is the first approved among the monoclonal antibodies tested
for the treatment of relapsing forms of multiple sclerosis (MS). However, despite the
high effectiveness of this drug in MS, the risk of JCV infection within the central
nervous system (CNS) leading to progressive multifocal leukoencephalopathy
(PML), a potentially lethal condition, is of high concern. Consequently, attempts to
stratify patients treated with NAB into those of higher or lower risk for developing
PML are urgent. For the time being, three key factors seem to determine the risk of
PML: treatment duration beyond 24 [month]s, prior immunosuppressive therapy and
the serum anti-JCV antibody detection. Clearly, serum JCV antibody detection
represents a tool for PML risk stratification in MS patients treated with NAB. The
large variety of methods published so far has resulted in controversies with regard
to JCV seroprevalence. However, a standardized assay is now available.