Klinik Psikofarmakoloji Bülteni; 2010;20(2):153-159
Panik bozuklukta progesteron reseptör genetik polimorfizmi: Solunumsal alt tip ve agorafobi ile ilişkisi
S Pirildar, E Bayraktar, A Berdeli, O Kucuk, T Alkin, T Kose
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, İzmir
Amaç: Çeşitli genetik polimorfizmlerin panik bozukluk (PB) için yatkınlık oluşturduğu bildirilmiştir. Yapılan çalışmalar panik bozukluk psikofizyolojisinde progesteronun önemli bir rolü olabileceğini göstermiştir. Bu çalışmanın amacı, PB'ta iki farklı progesteron reseptör geni polimorfizmi ile agorafobi, uykuda gelen panik ataklar ve panik bozukluğun solunumsal alt tipi arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır.
Yöntem: Çalışmaya PB tanılı 98 hasta ve 129 sağlıklı kontrol dahil edilmiştir. Hastalar belirtilerine göre solunumsal olan ve solunumsal olmayan olmak üzere iki gruba ayrılmıştır.
Bulgular: Panik bozukluk tanılı 98 hastanın 78'i (%79.6) solunumsal alt grupta yer almıştır. Panik bozukluk ile G331A progesteron reseptör gen polimorfizmi arasında ilişki bulunmuştur (p=0.02; OR=2.291; CI=1.141-4.6). Progins Alu progesteron reseptör gen polimorfizmi ise kadın hastalarda PB ile ilişkili bulunmuştur (p=0.036; OR=0.46; CI=0.219-0.95). Ayrıca PROGINS Alu gen polimorfizmi ile agorafobi arasında da (p=0.002; OR= 3.8; CI=1.65-8.76) ilişki saptanmıştır.
Sonuç: Bulgular progesteron reseptör gen polimorfizminin PB için yatkınlık oluşturabileceğini düşündürmektedir.
Progesterone receptor gene polymorphism in panic disorder: associations with agoraphobia and respiratory subtype of panic disorder
Objective: A number of different gene polymorphisms have been found to be involved in the predisposition to development of panic disorder (PD). Previous studies showed that progesterone might play an important role in the psychophysiology of PD. The aim of this study was to investigate the relationship between two different progesterone receptor gene polymorphisms and agoraphobia, nocturnal panic attacks, and respiratory subtype of PD.
Methods: Ninety-eight patients diagnosed with PD and 129 healthy controls participated in the study. Patients with PD were divided into two groups on the basis of their symptom profile: respiratory and nonrespiratory subtypes. Seventy-six of 98 patients with PD (79.6%) were in respiratory subtype (RS) of PD.
Results: The association between G331A polymorphism and PD in both sexes was significant (p=0.02; OR=2.291; CI=1.141-4.6). PROGINS Alu gene polymorphism was associated with PD in women (p=0.036; OR=0,46; CI=0,219-0.95). It has been also found an assocaition between PROGINS Alu polymorphism and agoraphobia (p=0.002; OR= 3.8; CI=1.65-8.76).
Conclusion: Our results suggest that the progesterone receptor gene polymorphism might be a susceptibility factor for PD.