Serebrovasküler hastalık edinilmiş kognitif bozukluk ve demansın en yaygın ikinci nedenidir. Vasküler demanslı hastalar yüksek mortalite oranlarına sahiptir ve muhtemelen fonksiyonel olarak kısıtlanmışlardır. Vasküler demansın patofizyolojisi vasküler lezyonlar, eşlik eden Alzheimer lezyonları, serebral atrofi ve beyaz cevher değişiklerinin etkisi ile multifaktöriyeldir. Bir inme geçirilmiş olması demans riskini ikiye katlar. İlerlemiş yaşla birlikte eşlik eden gizli AH patolojisi ihtimali kognitif bozulmaya anlamlı bir şekilde katkı sağlar. Beyaz cevher hiperintesitelerinde ilerleyici artış kognitif yavaşlama ve bozulma ile ilişkilidir. Hipertansiyon, diabetes mellitus, ve hiperlipidemi gibi risk faktörlerinin tayini ve tedavisi yüksek bir önceliğe sahiptir. Orta yaşta risk faktörlerinin kontrolü ileri yaşta kognitif bozulma riskini azaltabilir. Kolinesteraz inhibitörleri kognitif, global fonksiyon ve günlük yaşam aktivitelerini düzeltebilir.

Cerebro-vascular disease is the second most common cause of acquired cognitive impairment and dementia. Patients with vascular dementia have high mortality rates and are likely to be functionally impaired. The pathophysiology of vascular dementia is multifactorial, with an influence of vascular lesions, associated Alzheimer's lesions, cerebral atrophy and white matter changes. Having a stroke doubles the risk of dementia. The hidden possibility that concomitant Alzheimer's disease pathology contributes significantly to cognitive impairment increases with age. Progressive increase in white matter hyperintensities is associated with cognitive slowing and decline. Identification and treatment of vascular risk factors, such as hypertension, diabetes mellitus, and hyperlipidemia, is a high priority. Control of risk factors in mid-life may reduce the risk of cognitive impairment in late-life. Cholinesterase inhibitors may be improving to cognitive, global function, and activities of daily living.