Amaç: Yeme bozuklukları özellikle son yıllarda ilgi çeken psikiyatri konuları arasındadır. Tedavi edilmediğinde ciddi, yaşamı tehdit edebilen sonuçlara yol açabilmektedir. Özellikle genç yaşlardaki bireyleri ilgilendiren bu tür sorunların risk etkenleri açısından iyi bilinmesi gereklidir. Bu araştırmada üniversite öğrencilerinin yeme tutumlarını değerlendirilerek bu duruma eşlik eden sosyodemografik özellikler ile ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya Karadeniz Teknik Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu'na 2006-2007 öğretim yılında devam eden 60'ı birinci sınıf, 101'i ikinci sınıf, 90'ı üçüncü sınıf ve 121'i dördüncü sınıf olmak üzere toplam 372 öğrenci alınmıştır. Öğrencilere sırasıyla sosyodemografik özellikler ile madde kullanımı sorgulayan anket formu, Yeme Tutumu Testi (YTT) uygulanmıştır. Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalaması 21.4±1.61, vücut ağırlığı ve boy uzunluğu ortalamaları sırasıyla, 56.0±7.64 kg ve 1.63±0,06 m olarak ölçüldü. Öğrencilerin yüzde 97.8'i nin bekar, yüzde 96.8'i nin anne-babası birlikte ve 40.9%'unun il merkezinde yaşadığı, 59.9%'unun ikiden çok kardeşli, 41.1%'i nin ekonomik durumunun iyi, 24.2%'si nin çocuklukta aileden uzun süreli ayrılık, 3.5%'i nin çocuklukta cinsel travma, 19.4%'ü nün ailece göç yaşadığı saptanmıştır. Araştırmaya katılanların 4.83%'i YTT kesme puanı üzerinde puan almıştır. Sonuç: Araştırmada sağlıksız yeme tutumları ve davranışlarının görülme sıklığının hem ülkemizde yapılan bazı çalışmalarla, hem de dünyada yapılan çalışmalarla benzer olduğu sonucuna varılmıştır. Araştırma sonucunda yeme tutumları ile çocuklukta cinsel travma öyküsü dışındaki diğer değişkenler arasında ilişki bulunamaması nedeniyle konuyla ilgili boylamsal çalışmalar yapılmasının yanı sıra, farklı değişkenlerle yeni araştırmalar yapılmasına gereksinim vardır.

Objective: Eating disorders are among the psychiatry subjects that draw more and more attention in the last couple of [year]s. If not cured, the illness may even result in death. The aim of this study is by assessing university students eating attitudes, to investigate sociodemographic features relationship that accompanies to this situation. Methods: The study includes 372 cases that are students of Karadeniz Technical University School of Health Sciences in 2006/ 2007 academic [year], of which 60 are first grade, 101 are second grade, 90 are third grade and 121 are fourth grade. The students were applied a questionnaire that examines sociodemographic features and Eating Attitudes Test (EAT). Results: The students are found to be 21.4± 1.61) average [year]s of age; 97.8% is single; 96.8% is living with parents. No significant rela- tion between eating attitudes and sociodemographic factors could be found in our study. It has been determined that, eating attitudes may differ according to the trauma history in the childhood and no significant difference could be found in terms of eating attitudes when variables such as age, marital status, level of income, the living place, the togetherness of the parents, number of sisters/brothers, being away from the family for a long time in the childhood, sexual trauma history, emigration, occupational functionality are taken into consideration. Besides, 4.83% of the cases in the study scored points higher than the fraction point at the Eating Attitudes Test (EAT-40). Conclusion: Because of the current study, it is found that the occurrence frequency of unhealthy eating attitudes and habits are similar with results of the some studies that conducted in Turkey and worldwide. In the result of the research, since no relation between eating attitudes and the variables apart from the trauma in the childhood has been found, it is clear that it is essential to make both longitudinal studies and new researches with different variables.