Kadına yönelik cinsel şiddet gerek kadına getirdiği toplumsal damgalanma gerek istenmeyen gebelik ve cinsel temasla bulaşan hastalıklar açısından günümüzde büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Ruhsal rahatsızlık veya zeka geriliği bulunan kişilerin cinsel saldırıya maruz kalma olasılığının arttığı çeşitli çalışmalarla ortaya konmuştur. 29 yaşında aşağı debilite düzeyinde zeka geriliği ve epilepsi hastalığı bulunan kadın olguda gebelik 12. haftaya kadar fark edilmemiş. Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’na getirilen olgunun gebeliği saptanarak adli makamlara bildirimde bulunulmuş ve gebelik mahkeme kararı ile sonlandırılmış, kadının babasının istemi üzerine kadına tüp ligasyonu uygulanmıştır. Çalışmamızda cinsel saldırı sonucu meydana gelen gebeliklerin sonlandırılması, zeka geriliği olan hastada istemsiz tıbbi müdahale işlemi, hukuki ve etik yönleri ve hasta hakları açısından tartışılmıştır.

Sexual assault against women is a major problem today for the unwanted pregnancy that brings social disgrace to the woman and for the sexually transmitted diseases. Various studies have reported an increase in the possibility of exposure to sexual assault in individuals who are mentally retarded or have a mental disturbance. In a case of a 29 [year] old woman with debilitating mental retardation and epilepsy, pregnancy was not noticed until the 12th week. The case was brought to the Obstetrics and Gynecology Department, pregnancy was established, the legal authorities were informed, the pregnancy was terminated by court order, and the woman was given a tubal ligation at the request of her father. In our article the termination of pregnancies that occur as a result of sexual assault, the unwanted medical examination procedure in mentally retarded patients, and the legal and ethical aspects of patient rights are discussed.