Psikosomatik bozukluklarda psikanalizin yeri, psikosomatik hastalardaki ruhsal bozuklukların Freud'un psikonevrotik hastalarda tanımladığı psikopatolojiye benzer olduğu varsayımı ile sınırlı kalmıştır. Aleksitimi ile ilgili son çalışmalar ve sosyal ilişkilerin sağlığı yaşam boyu etkilediğinin ortaya konması bu varsayımı sarsmış ve psikanalizin psikosomatik tıp içinde etkin bir yer alması için yeni bir şans yaratmıştır. Diğerlerinde olduğu gibi bu yazıda da (psikoanalitik gözlemlerle ve) psikosomatik hastalarla 20 yılı aşkın bir süredir devam eden deneyimlerimizin yanı sıra gelişimsel psikoloji, biyoloji ve biyomedikal bilimlerdeki araştırma sonuçları ve kavramları ile psikoanalitik gözlemler ve teorilerin sentezini öneriyorum. Önerilen sentez yaşayan organizmaların sibernatik sistemler olduğu görüşü ile paraleldir. Hastalık ve bozukluğu psikobiyolojik düzenleme olarak kavramlaştıran yeni bir psikosomatik modeli de içerir. Bedensel hastalığı olan, hastalığa yatkın kişiye psikanalitik yaklaşım nevrotik yatışmaların çözümünden daha çok self ve obje represantasyonundaki bozuklukların düzeltilmesine, duygusal süreçlerin bilişsel kapasitesine odaklanır.