Hint kültüründe flört ilişkilerinin artan sıklığı ve açıklığıyla birlikte, mutsuzluk ve kalp kırıklığı raporlarında buna karşılık gelen bir artış olmuştur. Sevgi verme ve alma gücünü taşıyan, bağlanma yaralarını ortaya çıkaran, ilişki dinamiklerini karmaşıklaştıran sevgi kavramı bu zorluklarda önemli bir rol oynayabilir. Bu nedenle, bu araştırma, romantik ilişkilerin üzerine inşa edildiği ve sürdürüldüğü bir ilişkinin temellerini inceleyerek, romantik ilişkilerin temellerini hedeflemeyi amaçlamıştır. Bu nedenle, duygulanım tutarsızlığıyla mücadele eden ve aynı zamanda sağlıksız dinamiklere yol açabilen duygulanımın algılanan solması gibi zorluklarla başa çıkan bireylerin deneyimleri incelenmiştir. Fenomenoloji kullanılarak, flört ilişkilerinde, duygulanım tutarsızlığını yaşamış ve duygulanımın azalmasıyla uğraşan 12 kişiyle derinlemesine, bire bir görüşmeler yoluyla veriler elde edilmiştir. Sonuçlar, ideal sevginin unsurlarını, alınan ve beklenen sevgi arasındaki eşitsizliği, katılımcıların tamamlanmamış ilişkilere katkısını ve ortak başa çıkma davranışlarını vurgulamaktadır. Bulgular, birçok katılımcının kişisel sevgi standartlarını düşürdüğünü ortaya koymuştur. Bireyler, partnerlerinden aldıkları asgari veya "yeterli" sevgiye razı olmuştur. Çalışma ayrıca, sağlıksız ilişki kalıplarına ışık tutan, yerine getirilmemiş ilişkilere ve duygusal tükenmeye neden olan bir yol belirledi. Makale, gelecekteki araştırmalar için sınırlamaları ve yönergeleri tartışmaktadır.

With the increasing frequency and openness of dating relationships in Indian culture, there has been a corresponding rise in reports of unhappiness and heartbreaks. The concept of affection, which carries the power to give and receive love, reveal attachment wounds, and complicate relationship dynamics, may play a significant role in these challenges. Therefore, this research aimed to target the underpinnings of romantic relationships by studying the foundation of a relationship on which it is built and maintained. Hence, the experience of individuals who are struggling with affection discrepancy and simultaneously coping with challenges such as the perceived fading of affection, which can result in unhealthy dynamics, was studied. Using Phenomenology, the data was obtained through in-depth, one on one interviews with 12 individuals in dating relationships, who have experienced the affection discrepancy, and dealt with the fading of affection. Results highlight the elements of ideal affection, the disparity between received, vs expected affection, participants' contribution towards unfulfilled relationships, and common coping behaviors. The findings revealed that many participants had lowered their personal standards of affection. and settled for the bare minimum, or “just enough” love they received from their partners. The study also identified a pathway leading towards unfulfilled relationships and emotional exhaustion, shedding light on patterns of unhealthy relationships. The article concludes by discussing the limitations and directions for future research.