Ana akım sosyal psikolojide kabul edilen temel toplumsal cinsiyet kalıpyargıları, kadınları düşük yetkinlikle ve yüksek sevecenlikle tanımlayan kalıpyargıların yanı sıra erkeklerin düşük sevecenlikle ve yüksek yetkinlikle tanımlandığı kalıpyargılardır. Cinsiyet kalıpyargılarıyla uyumsuz kadınlar genel bir örüntü olarak olumsuz tutumlara maruz kalmaktadır. Olumsuz tutumlara maruz kalan grupların üyelerinin psikolojik iyi oluş halleri negatif yönde etkilenmektedir. Sosyal grupların üyelerinin düşük sosyal statülerinin devam etmesinde bu grupların üyelerine yönelik kalıpyargıların ve olumsuz tutumların etkisi söz konusudur. Cinsiyet kalıpyargılarıyla uyumsuz kadınlara karşı olumsuz tutumların nedenlerinin açıklanması, anaakım sosyal psikolojide ihmal edilmiş bir konudur. Kadınların erkeklere kıyasla dezavantajlı statüye sahip olduğu süregelen toplumsal cinsiyet sisteminde değişimin sağlanması, kalıpyargılarla uyumsuz kadınlara yönelik olumsuz tutumların nedenlerinin anlaşılmasını gerektirmektedir. Bu çalışmada, Sosyal Kimlik Kuramının önerilerinden ve çalışma bulgularından yola çıkılarak kalıpyargılarla uyumsuz kadınlara karşı olumsuz tutumlara ilişkin açıklamalar sunulmuştur. Çoğu erkek sosyal kimliğini yetkinlik gibi statüyle ilintili özellikler üzerinden tanımlamaktadır. Erkeklerin sosyal kimliğinin yetkinliği yüksek olan kadınlar tarafından tehdit edilmesi nedeniyle bu kadınlara karşı erkeklerin çoğu tarafından olumsuz tutumların açığa çıkarıldığı sonucuna kuramsal önerilerden yola çıkılarak ulaşılmaktadır. Kadınların cinsiyet kalıpyargılarıyla uyumsuz hemcinslerine karşı olumsuz tutumlarını açıklamada kuramın önerdiği kimlik yönetim stratejilerine başvurmak gerekmektedir. Kuramsal öneriler ve alanyazındaki çalışma bulguları doğrultusunda, bireysel hareketlilik ve sosyal yaratıcılık stratejilerinin benimsenmesinin kalıpyargılarla uyumsuz hemcinslere karşı olumsuz tutumları açığa çıkardığı sonucuna ulaşılmaktadır. Sosyal rekabet stratejisini benimseyen kadınların kalıpyargılarla uyumsuz hemcinslerine karşı olumlu tutumlar benimsemesi beklenilmekle birlikte, ilgili stratejinin benimsenme düzeyi düşüktür. Kuram kapsamındaki öneriler ve çalışma bulguları bir araya getirildiğinde, cinsiyet kalıpyargılarıyla uyumsuz kadınlara karşı toplum genelinde sürdürülen olumsuz tutumların nedenlerinin anlaşılması mümkün olmaktadır.

The primary gender stereotypes accepted in mainstream social psychology describe women as low in competence and high in warmth, men as having low warmth and high competence. Women who are incompatible with stereotypes are exposed to negative attitudes. Exposure to negative attitudes damages the psychological well-being of these group members. Stereotypes and negative attitudes towards members of social groups contribute to the persistence of their low status. Explaining the causes of gender stereotypes and negative attitudes towards women incompatible with stereotypes is an overlooked topic in mainstream social psychology. In order to change the ongoing gender system, where women have a disadvantageous status compared to men, it is necessary to understand the reasons for negative attitudes towards women who are incompatible with stereotypes. Based on the suggestions and findings of Social Identity Theory, explanations about negative attitudes towards women who are incompatible with gender stereotypes are presented in this study. It is concluded that most men reveal negative attitudes towards these women because women with high competency threaten men who can affirm their social identity through competency. Most men define their social identity through status-related traits such as competency. Due to the threat to men's social identity by women with high competence, it is concluded that negative attitudes towards these women are revealed by most of the men, based on theoretical suggestions. It is necessary to understand the identity management strategies to explain women's negative attitudes towards their fellows who are incompatible with stereotypes. According to the theoretical suggestions and related studies, it is concluded that the adoption of individual mobility and social creativity strategies reveal negative attitudes toward fellows who are incompatible with stereotypes. Although it is expected that women who adopt the social competition strategy have positive attitudes towards their fellows who are inconsistent with gender stereotypes, the level of adoption of this strategy is low. When theoretical suggestions and study findings are brought together, it is possible to understand the reasons for the negative attitudes towards women who are incompatible with gender stereotypes.