Modern psikolojide daha bütünsel tedavi ve iyileştirme biçimleri arayışı, yalnızca semptomların yönetimine odaklanılmasıyla tetiklenmiştir. Bu durum psychedelic maddelerin kullanımında endişe verici bir artışa yol açtı. Ancak bu zihin hastalıklarının ardındaki gerçek neden, bugün dünyada karşılaştığımız, filizlenen 'anlam krizi'dir. Büyük ölçüde teşhis edilemeyen bu durum, dinin yerini psikolojinin almasına ve ruh alanının manevi alanla karıştırılmasına yol açtı. Modern toplumlar açıkça kutsallık duygusunu kaybetmişlerdir. Bunu göremediğimiz sürece, enteojenlerin kullanımı, daha tatmin edici bir gerçeklik anlayışı ve insan olmanın ne anlama geldiğine dair daha kapsamlı bir anlayış sunan gerçek bir "ruh biliminin" yerini asla alamayacaktır. Bu şekilde, dünyanın köklü manevi geleneklerinde bulunan daha derin bilgeliğe dayanan, şifaya uygun şekilde entegre edilmiş bir yaklaşım keşfedebiliriz.

The quest for more holistic forms of treatment and healing in modern psychology has been provoked by its sole focus on the management of symptoms. This has led to an alarming rise in the use of psychedelic substances. Yet the true cause behind these maladies of the mind is the burgeoning ‘crisis of meaning’ that we find in the world today. This largely undiagnosed predicament has led to religion being supplanted by psychology, and to the realm of the psyche becoming confused with that of the spiritual. Modern societies have clearly lost a sense of the sacred. To the extent that we fail to see this, the use of entheogens will never be able to replace a true “science of the soul,” which offers a more satisfying conception of reality, and a fuller understanding of what it means to be human. In this way, we may discover a properly integrated approach to healing that is grounded in the deeper wisdom to be found in the world’s time-honored spiritual traditions.