DSM-III-R Ölçütlerine göre tanımlandığı biçimiyle çoğul kişilik bozukluğuna Türkiye'de çok ender rastlandığı yönünde yaygın bir kanı vardır. Oysa, örneğin Kuzey Amerika'da insidansının % olduğu düşünülmektedir. 1930'lardan 70'lere kadar varlığından kuşku duyulan bu tanı kategorisi daha sonra DSM-III'de yer almış olup üzerinde geniş çalışmalar yapılmıştır. Bu yazıda bir çoğul kişilik vakası, başvuru biçimi, tanı koyma ve izleme süreci ile birlikte sunulmakta ve ayırıcı tanı açısından tartışılmaktadır. Bildiğimiz kadarıyla bu yazı ile Türk psikiyatri literatüründe bir çoğul kişilik vakası ilk kez bildirilmiş olmaktadır. Çok geniş bir belirti yelpazesinin olması, uzun süre izlemeyi ve öncelikle de bir tanı kategorisi olarak klinisyenin aklına gelmesi ve özellikle aramasını gerektirmesi nedeniyle çoğul kişilik bozukluğu vakalarının tanınmadan kaldığını düşünmekteyiz.

Multiple personality disorder according to DSM-III-R criteria, is thought to be rare in Turkey. Nevertheless, its incidence is estimated as 1 % in North America. Althugh many authers were doubtful about its existance from 1930 to seventies it was placed in DSM-III and many researches were done on it. We present the form of application, the diagnosis process and follow up of a multiple personality disorder patient, here; and we discuss its differential diagnosis. As multiple personality disorder has a wide spectrum of symptoms it should be kept in mind and especially searched for in order to be diagnosed.