Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi; 2022;11(2):136-146
Kişilik İnançları Ve Dsm-5'E Göre Boyutsal Kişilik Özellikleri Arasındaki İlişkinin Araştırılması
KS Katar, AG Gündoğmuş, S Örsel
SBÜ Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim veAraştırma Hastanesi, Ankara
DSM-5 (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders-Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal
El Kitabı) 2. Bölüm’de kişilik bozuklukları tanı kriterleri halen DSM-4-TR’de sunulduğu şekilde kategorik olarak
sınıflanmaktadır. DSM-4’ten farklı olarak, DSM-5 Bölüm-3 “Araştırılması Gereken Alanlar” başlığında, boyutsal
değerlendirmeye olanak sağlayan alternatif kişilik bozuklukları tanı kriterleri oluşturulmuştur. Bu kriterlere göre bireye
kişilik bozukluğu tanısı koyabilmek için kişilik işlevselliğinin yanında uyumsuz kişilik özelliklerinin de değerlendirilmesi
gereklidir. Bu kişilik özelliklerinin klinik pratikte nozolojik açıdan faydalı olup olmadığı araştırılmalıdır. Ayrıca
kökeni beş faktör kişilik kuramı olan bu boyutsal değerlendirmenin diğer kişilik kuramlarıyla ne düzeyde örtüştüğü
araştırılmalıdır. Bu nedenle çalışmamızda bu değerlendirme sistemi ile kişilik bozukluklarının bilişsel kuramı arasındaki
uyumun araştırılması amacıyla anksiyete bozukluğu ve/veya depresif bozukluk tanısı olan hastalar ile kontrol grubuna
Kişilik İnanç Ölçeği (KİÖ), Uyumsuz Kişilik Özellikleri Envanteri (UKÖE), Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ) ve Beck
Depresyon Ölçeği (BDÖ) uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda UKÖE alt boyutları ve KİÖ inanç boyutları
arasında birçok anlamlı korelasyon saptanmıştır. Çalışmamızın sonuçları DSM-5’te yer alan boyutsal alternatif
tanı kriterlerinden biri olan kişilik özellik boyutları ile bilişsel kuramda yer alan kişilik inançları arasında anlamlı
ilişkiler olduğunu göstermektedir. Kişilik bozukluklarına fonksiyonel olmayan inançlar aracılığıyla tanı koymayı
hedefleyen ve böylece terapötik hedefler koyabilen bilişsel kuram ile kişiliğin değerlendirilmesinde bilişlerin yanı sıra
duygu ve davranışların da değerlendirilmesini içeren boyutsal değerlendirme arasındaki bağlantıların tespitinin ve
araştırılmasının; bireylerin bu anlamda daha kapsamlı/ayrıntılı değerlendirilmesine ve ileride bu kavramları içeren
entegre kişilik bozukluğu modelleri geliştirilmesine yardımcı olacağı düşünülmektedir.
Investıgatıon Of The Relatıonshıp Between Personalıty Belıefs And Dımensıonal Personalıty Traıts Accordıng To Dsm-5
In DSM-5 (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) Section-2, criteria for diagnosis of
personality disorders are still classified categorically as presented in DSM-4-TR. However, diagnostic criteria for
“Alternative Model for Personality Disorders”, which enables dimensional assessment for personality are developed
in Section-3: Emerging Measures and Models. According to these criteria, a diagnosis of personality disorder
requires evaluation of maladaptive personality traits together with personality functioning. Additional research is
needed to assess the clinical utility of these criteria for improving the diagnostic nosology. In addition, it should
be investigated to what extent this dimensional evaluation, which has its origins in the five-factor personality
theory, overlaps with other personality theories. With this purpose, patients who are diagnosed with major
depressive disorder and/or anxiety disorders and a control sample of volunteers were assessed with Personality
Belief Questionnaire (PBQ), Personality Inventory of DSM-5 (PID-5), Beck Anxiety Inventory (BAI) and Beck
Depression Inventory (BDI). The analyses revealed that there are significant correlations between PID-5 subscales
and personality belief dimensions. This study shows that maladaptive personality traits are significantly related to
personality beliefs in cognitive model. Evaluating and determining associations between cognitive theory, which
aims to diagnose personality disorders through dysfunctional beliefs and thus can set therapeutic goals, and DSM-5
alternative model of Personality Disorders (PID-5), which evaluates emotions and behaviors as well as cognitions
in the assessment of personality, could provide a more comprehensive/detailed evaluation of individuals. These
associations may also help to develop a more integrated personality disorder model.