Türk Psikiyatri Dergisi; 2022;33(1):32-43
Anne-Bebek Etkileşimine Çift-Yönlü Bakış Açısı:Bakış ve Yüz Duygulanımı
Y Kahya, S Uluç
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Ankara
Amaç: Etkileşimdeki anne-bebeğin bakış davranışlarını ve yüz
duygulanım ifadelerini, öz-düzenlemeyi yansıtan öz-izlerlik ve
etkileşimsel düzenlemeyi yansıtan etkileşimsel izlerlik çerçevesinde
incelemektir. Model 1’de, etkileşimde saniye temelinde değişebilen
bakış davranışları (partnerin yüzünde/partnerin yüzünde değil), Model
2’de yüz ifadeleri (olumludan/olumsuza) incelenmiştir. Öz-izlerlik,
anne-bebeğin bakış yönlerinin ve yüz ifadelerinin kendi içinde ne kadar
değişken veya durağan olduğunu ifade etmektedir. Etkileşimsel izlerlik,
anne-bebeğin bakış davranışlarını ve yüz ifadelerini birbirlerine göre
uyumlama veya düzenleme derecesini ifade etmektedir.
Yöntem: Örneklem, 56 sağlıklı anne-bebek çiftinden oluşmaktadır.
Bebeklerin hepsi 4 aylık ve annelerinin yaş ortalaması 29,61
(SS=3,71)’dir. Anne-bebek etkileşimleri, laboratuvarda video kayda
alınmıştır. Etkileşimler, anne-bebeğin bakış davranışları ve yüz ifadeleri
için saniye temelinde video mikroanaliz yöntemiyle kodlanmıştır. Analiz
yöntemi, çok düzeyli-çok değişkenli zaman serileridir.
Bulgular: Model 1-2’ye göre,anne-bebeklerin bakış davranışları ve
yüz ifadeleri ne çok durağan ne de çok değişkendir; etkileşimlerde
bakış davranışlarındaki ve yüz duygulanımdaki değişim kendi içinde
öngörülebilir şekilde değişen bir örüntü sunmaktadır. Anneler,
bebeklerinin bakış davranışına ve yüz ifadelerine göre kendi bakış
davranışlarını ve yüz ifadelerini düzenlemektedir. Bebekler yüz
ifadelerini, annelerin yüz ifadelerine göre düzenliyorken bebeğin bakış
kanalındaki anneye uyumu sınırda anlamlılık göstermiştir.
Sonuç: Etkileşimlerde anne-bebekler bir yandan kendilerini düzenlerken
bir yandan birbirlerine uyum sağlamaktadır. Bu çift-yönlü düzenleyici
çevre, ileride psikopatolojiyle ilişkili olabilecek bebeğin kişiler-arası
beklentilerinin ve biyo-sosyo-davranışsal düzenleme kapasitesinin
temelidir.
The Bidirectional View of Mother-Infant Interaction by Gaze andFacial Affect
Objective: The aim of this research was to assess gaze behaviors and
facial affect expressions in mother-infant interaction within the frame of
self-contingency and interactive contingency, reflecting self-regulation
and interactive regulation, respectively. In Model 1, second-by-second
changing gaze behaviors (on partner’s face/off partner’s face) and
in Model 2, facial affect expressions (from positive to negative) were
examined. Self-contingency reflects the variability or stability in gaze
directions and facial affect expressions in each partner. Interactive
contingency reflects the degree of mother-infant gaze and facial affect
attunement or interactive regulation relative to each other.
Method: Sample was composed of 56 healthy mother-infant dyads. All
infants were 4 months old, and mean maternal age was 29.61 (SD=3.71).
Mother-infant interactions were filmed at the lab. Interactions were
coded second-by-second for mother-infant gaze behaviors and facial
affect expressions with video microanalysis method. The analysis
method was multilevel-multivariate time series analysis.
Results: According to Model 1-2, mother-infant gaze behaviors and
facial affect expressions were neither too stable nor too variable, rather,
the change in gaze behaviors and facial affect expressions in each partner
showed predictable patterns. Mothers regulated their gaze behaviors
and facial affect expressions in relation to that of their infants. Infants
regulated their facial affect expressions in relation to their mothers’ facial
affect expressions, but infant gaze interactive contingency to mother
gaze was marginally significant.
Conclusion: In interactions, infants and mothers regulate the rhythms
of their own behavior and at the same time contingently coordinate
with that of the partner. This bi-directionally regulating environment
is the foundation of infants’ relationship expectations and bio-socialbehavioral regulation capacity, which may be related to psychopathology
in future.