Klinik Psikiyatri Dergisi; 2022;25(1):67-74
Opiyat kullanım bozukluğu olan hastalardaremisyonun işlevsellik, yaşam kalitesi veaşerme ile ilişkisi
MM Balcı, ŞC Pak, A Erdoğan, MM Eryılmaz
Akdeniz Üniversitesi, Antalya
Amaç: Opiyat kullanım bozukluğu (OpKB) hastalarında
remisyon süresi ile yaşam kalitesi, işlevsellik ve aşerme
arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem:
Araştırmaya DSM-5 tanı kriterlerine göre OpKB tanısı
alan 150 hasta dahil edilmiştir. Hastalar 1 aydan daha
kısa süredir remisyonda olan 50 hasta, 1-6 ay arasında
remisyonda olan 50 hasta ve 6 aydan uzun süredir
remisyonda olan 50 hasta olmak üzere 3 gruba
ayrılmıştır. Tüm katılımcılara Sosyodemografik Veri
Formu ile birlikte, Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi
Ölçeği Kısa Form (SF-36), Dünya Sağlık Örgütü Yeti-yitimi
Değerlendirme Ölçeği (WHODAS 2.0) ve Madde Aşerme
Ölçeği (MAÖ) uygulanmıştır. Bulgular: SF-36 alt ölçeklerinden; fiziksel rol güçlüğü, emosyonel rol güçlüğü,
enerji canlılık, ruhsal sağlık, sosyal işlevsellik, ağrı, genel
sağlık algısı puanları 1-6 ay arasında, fiziksel fonksiyon
puanları ise altıncı aydan sonra anlamlı olarak artmıştır.
WHODAS 2.0 toplam puan ve alt ölçeklerden anlama ve
iletişim kurma, hareket etme, kendine bakım, günlük
yaşam aktiviteleri, toplumsal yaşama katılım puanları 1-6
ay arasında, insanlarla geçinme puanları altıncı aydan
sonra anlamlı olarak azalmıştır. MAÖ puanları remisyon
süresi arttıkça anlamlı olarak azalmıştır. Yeti-yitimi
azaldıkça yaşam kalitesi anlamlı olarak artmış, aşermenin
azalması ile birlikte yeti-yitimi azalmış ve yaşam kalitesi
artmıştır. Sonuç: Remisyonda olma ve aşermede azalma
ile OpKB hastalarında kısa sürede yaşam kalitesinin
arttığını ve yeti-yitiminin azaldığını söyleyebiliriz.
Çalışmamız bu hasta grubunda tedavinin önemini
vurgulamaktadır.
The relationship of remission with functionality, quality of life and cravingin patients with opiate use disorder
Objective: It was aimed to investigate the relationship
between remission time and quality of life, functionality
and craving in patients with opiate use disorder (OUD).
Method: 150 patients who were diagnosed with OUD
according to DSM-5 diagnostic criteria were included in
the study. The patients were divided into 3 groups as 50
patients who were in remission for less than 1 month, 50
patients who were in remission for 1 to 6 months, and
50 patients who were in remission for more than 6
months. World Health Organization Quality of Life Scale
Short Form (SF-36), World Health Organization Disability
Assessment Scale (WHODAS 2.0) and Substance Craving
Scale (SCS) were administered to all participants together with the Sociodemographic Data Form. Results: From
SF-36 subscales; physical role difficulties, emotional role
difficulties, energy vitality, mental health, social functionality, pain, and general health perception scores
increased between 1-6 months, while physical function
scores increased significantly after the sixth month.
WHODAS 2.0 total score and subscales of comprehension and communication, movement, self-care, activities
of Daily living, participation in social life decreased
between 1-6 months, and communication with people
scores significantly decreased after the sixth month. SCS
scores decreased significantly as the duration of remission increased. As the disability decreased, the quality of
life increased significantly, with the decrease of craving,
disability decreased and the quality of life increased.
Conclusion: We can say that the quality of life increases
and disability decreases in OUD patients in a short time
with being in remission and a decrease in craving. Our
study emphasizes the importance of treatment in this
patient group.