İletişim imkanları dahilinde günümüzde ortaya çıkan ve güçlü gruplar tarafından gerçekleştirilen gündem oluşturma oldukça asal hale gelmiştir. Bundan dolayı insanlar manipülasyon tehlikesine dair daha şüpheci olmaya başlamışlardır. Bu makalede tarihsel olarak dış etkiye en fazla açık olunan zamanda yaşamaktadırlar. Bu çerçevede söylemde kullanılan abartı ve dramatizasyon iki manipülasyon aracı olarak değerlendirilmiştir. Anılan araçların etkisini analiz etmek üzere hiperbol ve metafor literal olmayan dil kullanımları olarak abartı ve dramatizasyonun etkisi ölçmek için kullanılmıştır.Ayrıca hiperbol ve metafor medya tarafından yeniden üretilerek insanların duygularını, düşüncelerini ve siyasal görüşlerini şekillendirmeye yönelik mesajları içermektedir. Böylece abartı ve dramatizasyon siyasal hedefleri gerçekleştirmenin kaynağına dönüşmüştür.

With the expansion of the means of communication today, setting an agenda by powerful groups is becoming increasingly comprehensive. As this trend unfolds, people become more susceptible to manipulation. Some events may be brought to the attention of people in a favourable light, while others, rather, may be presented negatively. As such, this study supports the notion that today people are more exposed to influence than ever before in history. Two instruments of persuasion which this paper addresses are exaggeration and dramatization. Hyperbole and metaphor are two non-literal uses of language, which this article takes as the primary tools of obtaining the effect of exaggeration and dramatization. Indeed, hyperboles and metaphors are constantly used in political messages, and reproduced by media, to play with people’s emotions, to create positive or negative images, to promote a system of ideas with its own “rights” and “wrongs”, ultimately, to modify people’s models of behaviour. Thus, exaggeration and dramatization can be considered as political resources aimed at acquiring political benefits.